Bugünün dünyasında İnsanlık daha çok vicdana, daha çok ahlaka, daha çok erdeme, daha çok insanlığa muhtaç durumdadır. Daha çok faziletlerin, daha çok onurların, daha çok şeref ve haysiyetlerin değerli olduğu, yaşanabilir bir modelin ortaya konduğu zamanlara ihtiyaç vardır.
İzzetli yaşamanın unutulduğu, ahlaki toplum inşasının dejenere olduğu, iyiliklere karşı sessiz kalındığı, zulümlere, baskılara, zorbalıklara seyirci kalındığı kokuşmuş bir dünyada yaşıyoruz. Bu dünyada ahlaksızlıklar değer kazanırken, sahtekârlıklar prim yaparken, sahte maskelerle yaşamak alkışlanır duruma gelmiştir. Çıkara dayalı ilişkiler olunca değerler, haysiyetler, onur ve şerefler hiçe sayılmış ayaklar altına serilmiştir.
Bu anlamda Ülkemizde de yaşadığımız seçim sürecine kirli siyaset, kirli söylemler, ayrıştırmalar, kibirlilikler ve nobranlıklar damga vurmuştur. Gerek iktidar kanadında gerek muhalefet cephesinde yalana dayalı yönlendirici enformasyon bilgiler ekseninde siyaset yapılmıştır.
Değişmeyen kuraldır. Her zaman olduğu gibi Her iki ittifakın seçmenleri arasında bilgi ve feraset ehli olanlar kazanmıştır.
Millet ittifakının holigan, fanatik seçmenleri yenilgiyi hazmedemeyerek karşı seçmene tercihinden dolayı beliz küfürler söyleyerek kişiliklerini ortaya koymuşlardır; bunda parti liderlerinin agresif ayrıştırıcı söylemleri etken olmuştur. Cumhur ittifakının lideri Heterodoks söylemleri bırakmalı daha kucaklayıcı ve kuşatıcı olmalıdır.
Her fırsatta demokrasi, insan haklarından ve hürriyetlerinden, özgürlüklerden bahseden; eklektik ve sekter düşüncelere sahip partiler içinde ve seçmenler arasındaki bir takım insanlar sanatçı camiası da dahil içlerindeki öfkeyi/kini kusmuş ve maalesef saygınlıklarını yitirmişlerdir.
Bu durumlar/söylemler şiddete yönelen, şiddeti kutsayan, şiddetle çözüm arayan bireyler meydana getirmiştir/getirmektedir.
Bundan sonra daha çok Evrensel vicdana ve evrensel insanlığa ihtiyacımız var.
Evrensel vicdanın ve insanlığın sesi olmalıyız.
İnsafın ve adaletin temsilcileri feraset, basiret ve merhamet sahibi olmalıdırlar.
Asabiyetçi/Kabileci, mezhepçi, ifrat ve tefritçi, cemaatçi, partici düşüncelerden uzak durmamız gerekmektedir.
Unutulmamalıdır ki: Bir toplum kendinde olanı/içindekini değiştirmedikçe Allah onlarda bulunanı/yöneticileri değiştirmez.
(Rad Süresi 11)
dyjurnal@gmail.com