İçerisinde yaşadıkları zamanın ruhunu yeterince kavrayamayan, dünya konjonktürünü yeterince okuyamayan Müslümanlar kendi meseleleriyle, kendi iç problemleriyle zamanlarını tüketiyorlar.
Küçük sorunların içerisinde kalarak yaşanan olayların, gündemlerin, Müslüman camiaya karşı yapılan planların farkında ve şuurunda değiller. Kapalı çitler içinde kalarak dünyada olup bitenleri yorumlamaya çalışıyorlar.
Bu çitlerden de çıkmak çabasında değiller. Bu durumları fırsat bilen şer güçler kendi çıkarları doğrultusunda istedikleri şekilde İslam’a müdahale edebilme cüretinde bulunabiliyor. İslam için olumsuz rencide edici cümleler kurabiliyor. Terörize edebilme cüretini gösterebiliyor.
Bugün İslam ümmetinin kendi mensuplarını yönlendirmesi/yönetebilmesi için İslami devlet otoritesi kurma gibi bir derdi yok. Kendi söylemlerini yapabilecek, sözcülüğünü üslenebileceği bir sistem oluşturma gibi bir çabası yok.
İslami cemaat/kanaat önderleri , dini liderler içerisinde bulundukları mevkilerini yeterince yerine getiremiyorlar. Yaptıkları yorum ve açıklamalar sadece kendi cemaatlerini, kendi hiziplerini, kendi guruplarını kapsıyor. Müritlerini pasifize ederek onların düşünce dünyalarını sorgulamaya, yorumlamaya kapalı hale getirebiliyorlar. Kör karanlık kuyularda ışık aramak gibi bir yanılgının içerisine girebiliyorlar.
Yaşadığımız çağın karanlık kuyularından çıkamayan İslam ümmeti ütopik söylemlerden kendilerini alamıyor. Kendilerini en iyi, en mükemmel, her şeyi bilen(!), konumundan çıkaramıyorlar. Hala kendi içinde ilmihal sorunlarının ötesinden çıkamayan cemaatler dünya liderliği, dünya kurtarıcılığı gibi hayal dünyalarından söz etmeden duramıyorlar. Yalnızca klişe sözler, kalıplar, sloganlar, üreterek yeryüzünün halifesi iddiasında bulunmak kof, boş, masalsı, kolektif megalomanidir.
Sağcı, solcu, muhafazakâr hizipci, mehdici, mesihci kültür diliyle İslam vizyonu oluşturulamaz.
Düşüncesizleştirilen cemaat mensupları, çıkarcı dini liderler, atışmacı söylemler ve gereksiz polemikler İslam vizyonuna yön veremez. Kuru kalabalıklar, sayıya dayalı guruplarla yol alınamayacağı bilinmelidir.
Şuurlu Müslüman ve bilinçli cemaatler yetiştirilmesi noktasında yeni oluşumlar, yeni fikirler ve vizyonlar üretilmesi konusunda daha çok performansın gösterilmesi gerekmektedir.