İçerisinde yaşadığımız çağda toplumlar ideolojik düşüncelerle, ulusçu, devletçi dayatmalarla mezhepçi bağnazlıklarla yönlendiriliyor. Yönetiliyor.
Politik çıkmazlarda dini söylemler, mezhepsel kurgular siyasilerin kurtarıcısı oluyor. Olayları bütünüyle göremeyen, büyük resmi bir türlü algılayamayan seyirciler/kitleler, körü körüne kendilerine önderler liderler olarak benimsedikleri kişilerin peşlerinden gidiyor. Onları hata yapmaz, yanılmaz, kusursuz gördükleri için hamasi söylemlerle büyülenerek takipçi olmada bir beis görmüyorlar. Farklı yorumlara, farklı düşüncelere tahammül edemiyor. En doğru benim önderim, benim liderim savunmasıyla fanatizmlerini sürdürmeye devam ediliyorlar. Kendi yorumunu, kendi düşünce ve fikrini lideri doğrultusunda değerlendiriyorlar. Bu anlamda Siyasette lider taklidi kendini hatalar yumağında gösteriyor. Kendini süzgeçten geçiremeyen, kendisine aynadan bakamayan; hatta dev aynasında gören ve bu doğrultuda sığ, bağnaz, ufuksuz, anlamsız değerlendirmeler, çözümlemeler yapan kitleler; efendilerinin köleleri olduklarının farkında değildirler.
Kendisi adına konuşamamak, kendisi adına yorum yapamamak, körlüğün yada üstü örtülmüş aklın ürünüdür. Ve yine bu anlamda evrensel düzeyde ileriyi görememek, ileriye yönelik planlar yapamamak, bağnaz taklidin ve körü körüne itaatin göstergesidir.
Evrensel düzeyde düşünmek, üretmek, hayaller kurmak ancak düşünen, akleden özgür ve özgün aklın göstergesidir.
Bilinçli, şuurlu ve özgür düşünen üretken olan akıllarla yol alınabilir.
Tarihsel körlüklerden, bağnaz düşüncelerden uzak kalmamız gerekmektedir.
Yüce rabbimizin aklını kullanmaz mısınız?(Enbiya 10) Sorusuna gerçek anlamda muhatap olarak gereğini yapmamız gerekmektedir.
Yoksa kör, bağnaz, fanatik düşüncelerle istikbale doğru yol alınamaz. Birileri tarafından sürü olarak görülmeye devam edeceğiz.
Yeni ufuklara doğru yol almak için Aziz Kur’an’ı Kerimin referansıyla peygamberin sünnetiyle, hayatındaki yapmış olduğu pratiği günümüze taşıyarak/güncelleyerek yarınlarımız inşa edilmesi gerekmektedir. Bunu da ancak aklını kullanan özgür ve özgün kişiler gerçekleştirebilir.