Küresel dünya hegomanik güçleri biyolojik silahlar üretmeye devam ediyor.
Ebola, şarbon, sars, domuz gribi, Kırım kanamalı Kongo kene denemelerini yeterli düzeyde tutturamayınca şimdi de corana virüsü üzerinden küresel savaş yapmakta ve dünyayı kaosa sürüklemektedirler. İnsanlığa korku ve panik havası oluşturarak ülkeleri ekonomik yönde çökertmeye girmişlerdir.
İçerisinde bulunduğumuz yüzyılda silahla, topla, tüfekle savaş devam ederken bir yandan da hastalıklarla, virüslerle de yapılmaktadır.
Geçmişte yaşanan virüs türü hastalıklarda da olduğu gibi Corona virüsünün de tesadüf olmadığını düşünenlerdenim.
...tesadüf olmadığını düşünenlerdenim.
Ve yine geçtiğimiz yüzyılın başında ve ortalarında yaşanan birinci ve ikinci dünya savaşlarında toplam da 82 milyon insan hayatını kaybetti. Milyonlarca insan göç etmek zorunda kaldı. Dönemin çocukları savaşın korkularını hala unutmuş değiller. Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombalarının izleri hala unutulmadı.
Dünya sağlık örgütü verilerine göre dünya da her yıl yaklaşık olarak 10 milyon insan kanserden hayatını kaybetmekte.
Ve yine dünya sağlık örgütü verilerine göre her yıl 7 milyon insan sigaradan ölmekte.
İnsanlığı ve insani değerlerini umursamayan emperyalist, Hegomanik küresel güçlerin kazançlarının başında ilaç sektörü gelmektedir. İlaç firmaları yüzde ellilere varan oranlarda kâr elde etmektedirler.
Bu alamda insanlar silah teröründen, adaletsiz gelir dağılımı yüzünden ve gıda ilaç terörü yüzünden hayatlarını kaybetmekte.
Dünya ya Tuğyan, kaos, bunalım ve korku yayan para ağa babalarının bu vahşice vampir gibi kan emmelerine, kandan beslenmelerine ve sömürmelerine sessiz kalamayız.
Kaderimizde teslimiyetçiliğe yer olmadığını, sömürülmeye müsait yığınlar olmadığımızı ve asla olmayacağımızı göstermeliyiz. Haklı isyanlarımızı, haklı başkaldırılarımızı ve haklı protestolarımızı yazılı ve görsel medyada, her zemin ve şartlarda göstermeliyiz.
Unutulmamalıdır ki: ‘’Allah, azabı ve rezilliği, akıllarını kullanamayanlara musallat eder.’’ (Yunus Süresi 100)