Davut Yatkın
Köşe Yazarı
Davut Yatkın
 

Birbirimize Düşmemeliyiz

Hepiniz Allah'ın ipine sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın…(Ali İmran 103) Bizler Müslümanlar olarak bireysel, tek başına ve bağımsız, ayrıştırıcı, mezhepçi dindarlıklar yaşadığımız için kopuşlarımız, ayrılıklarımız kaçınılmaz olmaktadır. Yaşadığımız çağda varoluş problemimizi bir türlü aşmış değiliz. İçerisinde bulunduğumuz belirsizliklerimiz bizleri yüzeysel, hurafeci din algılayışına sürüklemekte. İdeolojik güç iddiasında bulunan emperyalist, sömürgeci odakların dayattığı, empoze ettiği düşünce ve kavramlar üzerinden hareket ettiğimiz için kendi doğrularımızı yaşayamıyoruz. Bizlere dayatılan bu kavramları maalesef kabul ettik, onayladık;ellerimizin tersiyle itmek yerine içselleştirerek yaşam tarzı haline getirdik. Bugünkü İslam dünyasının yaşadığı ahlaki çürümüşlük, ahlaki yozlaşmalar kaçınılmaz olarak karşımıza çıkmaktadır. Aziz Kur’an-ı gerektiği gibi yaşamayan ve bu anlamda güçlü savunucular olamayan İslam dünyası mensupları, kendilerini, ezilmişliklerin, yenilgilerin, mağlubiyetlerin içinde buldular. Bu kabul edilmez durumun Müslümanlar tarafından Kur’an’ın hayata yansıtılamadığından, hayata aktarma konusunda gerekli emek ve çaba gösterilemediğinden kaynaklanmakta olduğunun bilinci ve şuuruna henüz varamadılar. Eğer gerçek anlamda Aziz İslam’ın şuuru ve bilinci yaşanıyor olunsaydı, şer güçlerinin Müslümanlar üzerinde baskıcı, yaptırımcı, zalimce davranışları olmayacaktı/yaşanmayacaktı. Eğer peygamberin sünneti seniyesi hayatımıza gerçek anlamda yansımış olsaydı, bu denli ezilmiş, yenik, mağlup psikolojisine duçar olmayacaktık. Şayet Kur’an’ın hayat kitabı olduğu gerçeğini, her zemin ve şartlarda uygulanması gerektiği şuurunu idrak edip ve pratiğini yansıtmış olsaydık hiçbir şer güçlerinin üzerimizde baskısı ve etkisi olmayacaktı. Hiçbir kardeşimiz terör muamelesi görmeyecek, hiçbir kardeşimize eziyet, zülüm, işkence yapılamayacak ve vahşide katledilemeyecekti. Mağlup edilemeyen tek galip olan rabbimizin şu buyruğunu gönülden yerine getirmemiz gerekmektedir.Allah'a ve Resulüne itaat edin ve çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlığa düşerseniz, gücünüz gider. Sabredin. Şüphesiz Allah, sabredenlerle beraberdir. (Enfal 46)
Ekleme Tarihi: 08 Mayıs 2022 - Pazar

Birbirimize Düşmemeliyiz

Hepiniz Allah'ın ipine sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın…(Ali İmran 103)

Bizler Müslümanlar olarak bireysel, tek başına ve bağımsız, ayrıştırıcı, mezhepçi dindarlıklar yaşadığımız için kopuşlarımız, ayrılıklarımız kaçınılmaz olmaktadır.

Yaşadığımız çağda varoluş problemimizi bir türlü aşmış değiliz. İçerisinde bulunduğumuz belirsizliklerimiz bizleri yüzeysel, hurafeci din algılayışına sürüklemekte. İdeolojik güç iddiasında bulunan emperyalist, sömürgeci odakların dayattığı, empoze ettiği düşünce ve kavramlar üzerinden hareket ettiğimiz için kendi doğrularımızı yaşayamıyoruz. Bizlere dayatılan bu kavramları maalesef kabul ettik, onayladık;ellerimizin tersiyle itmek yerine içselleştirerek yaşam tarzı haline getirdik. Bugünkü İslam dünyasının yaşadığı ahlaki çürümüşlük, ahlaki yozlaşmalar kaçınılmaz olarak karşımıza çıkmaktadır. Aziz Kur’an-ı gerektiği gibi yaşamayan ve bu anlamda güçlü savunucular olamayan İslam dünyası mensupları, kendilerini, ezilmişliklerin, yenilgilerin, mağlubiyetlerin içinde buldular. Bu kabul edilmez durumun Müslümanlar tarafından Kur’an’ın hayata yansıtılamadığından, hayata aktarma konusunda gerekli emek ve çaba gösterilemediğinden kaynaklanmakta olduğunun bilinci ve şuuruna henüz varamadılar. Eğer gerçek anlamda Aziz İslam’ın şuuru ve bilinci yaşanıyor olunsaydı, şer güçlerinin Müslümanlar üzerinde baskıcı, yaptırımcı, zalimce davranışları olmayacaktı/yaşanmayacaktı.

Eğer peygamberin sünneti seniyesi hayatımıza gerçek anlamda yansımış olsaydı, bu denli ezilmiş, yenik, mağlup psikolojisine duçar olmayacaktık.

Şayet Kur’an’ın hayat kitabı olduğu gerçeğini, her zemin ve şartlarda uygulanması gerektiği şuurunu idrak edip ve pratiğini yansıtmış olsaydık hiçbir şer güçlerinin üzerimizde baskısı ve etkisi olmayacaktı. Hiçbir kardeşimiz terör muamelesi görmeyecek, hiçbir kardeşimize eziyet, zülüm, işkence yapılamayacak ve vahşide katledilemeyecekti.

Mağlup edilemeyen tek galip olan rabbimizin şu buyruğunu gönülden yerine getirmemiz gerekmektedir.Allah'a ve Resulüne itaat edin ve çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlığa düşerseniz, gücünüz gider. Sabredin. Şüphesiz Allah, sabredenlerle beraberdir. (Enfal 46)

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gebzeninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.