Yaşadığımız Şehir Bize Ne Sunuyor?

Günlük hayatın koşturmacası içinde akşam olduğunda nasıl bir ortamda vakit geçiriyorsunuz?

İş çıkışı doğrudan eve mi gidiyorsunuz, yoksa arkadaşlarınızla sahilde çay içerek günü mü noktalıyorsunuz? Belki de kaliteli ve uygun fiyatlı sosyal tesislerde keyifli bir akşam yemeği yemeyi tercih ediyorsunuzdur. Kimimiz mahalledeki parkta yürüyüş yaparak günü tamamlıyor, kimimiz bisiklet yolunda özgürce pedal çeviriyor. Kimi temiz havada yeşil bir parkta dinlenirken, kimi sessiz bir köşede kitap okuyarak huzur buluyor. Ancak bazıları da yoğun günün ardından sadece yemek yiyip erkenden uyumayı seçiyor. Peki ya yaşadığımız şehir, bize bu imkanları sunuyor mu? Mahallemizde rahatça yürüyüş yapabileceğimiz alanlar, güvenli bisiklet yolları, temiz ve düzenli parklar var mı? Sosyal tesisler gerçekten herkesin ulaşabileceği bir noktada mı? Yoksa her akşam mahalledeki çay ocağında oturup, egzoz ve korna sesleri arasında daha da mı yoruluyoruz? Gürültü, düzensizlik ve sosyal alan eksikliği bizi evlerimize kapanmaya mı zorluyor? Bu noktada belediyelerin, meclis üyelerinin ve muhtarların yaptığı çalışmalar büyük önem taşıyor. Halkın sosyal yaşamını zenginleştiren, sağlıklı ve huzurlu bir çevre sunan projeler hayata geçiriliyor mu? Yoksa yıllardır süregelen eksiklikler hâlâ giderilmedi mi? Yaşadığınız şehirde bu konuda yapılan çalışmalardan memnun musunuz? Yoksa daha iyisini hak ettiğinizi mi düşünüyorsunuz? Şehirlerimizi sadece binalar değil, içinde yaşayan bizler şekillendiriyoruz. Taleplerimizi dile getirerek daha yaşanabilir bir çevre oluşturmak bizim elimizde. Şimdi düşünme zamanı: Yaşadığınız şehir size huzur mu veriyor, yoksa daha çok mu yoruyor?