Saadet Partisi Kocaeli İl Kadın Kolları Başkanı Reyhan ŞENGÜN 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutladı
Saadet Partisi Kocaeli İl Kadın Kolları Başkanı Reyhan ŞENGÜN 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutladı
Bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Başta ilimizdeki çocuklarımız olmak üzere ülkemizde ve dünyadaki bütün çocukların, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun.
Bugün aslında üç bayramı bir arada kutluyoruz.
Birincisi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 101. kuruluş yıldönümü, ikincisi Hakimiyet-i Milliye yani Ulusal Egemenlik Bayramı, üçüncüsü ise çocuk bayramıdır.
Bundan tam bir asır önce 23 Nisan 1920’de kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi‘nin sevk ve idaresiyle, Kurtuluş Savaşımız kazanılmış, yurdumuz düşmanlardan temizlenmiş ve ülkemiz bağımsızlığına kavuşmuştur.
23 Nisan 1920’de toplanan ve kurulan Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi, halkın gerçek temsilcisi ve ideal bir Meclis olarak çalışmıştır.
Bu “Kurucu Meclis,” milletin özüne, tarihine, inancına bağlılık ve milli iradeyi aynen temsil niteliğiyle örnek bir Meclis’tir.
“Kurucu Meclis” her türlü imkansızlığa rağmen vatanı düşman işgalinden kurtarmış ve sömürülen diğer milletlere de öncülük etme şerefine nail olmuştur.
Bugün aynı zamanda, dünyada çocuklara bayram hediye eden ilk ve tek ülke olmanın kıvancını taşıyoruz.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı, çocuklarımıza ve yeryüzündeki tüm çocuklara kutlu olsun.
Çocuklarımızı, kaba kuvveti değil, hakkı üstün tutan, milli ve manevi değerlere bağlı ve bütün insanlığın saadeti için çalışan bir nesil olarak yetiştirmek asli görevimizdir.
Çünkü çocuklar geleceğimizdir.
Çünkü çocuklar geleceğimizin teminatıdır.
Çünkü çocuklar yarınımızdır, istikbalimizdir.
Bütün varlığımız ve her şeyimizdir onlar. Umudumuzdur, gözümüzün nurudur…
Aslında çocuklar, bir milletin paha biçilmez değeridir.
Onlara yapılan her türlü yatırım, milletin kendine yaptığı yatırımdır.
Fakat bugün çocuklar, tüm dünyada her türlü sömürü ve istismarın ana hedefi haline gelmiştir.
Bütün yanlış politikaların en ağır bedelini maalesef çocuklar ödemektedir.
Yaşanılan hadiseler, savaşlar gösteriyor ki, HAK VE ADALETE DAYALI YENİ BİR DÜNYA hedefi, çocuk ve yetişkin herkes için bir zaruret haline gelmiştir.
Yakın geçmişte şahit olduğumuz gibi sınır komşularımız başta olmak üzere Ortadoğu ve İslam coğrafyasında yaşanan işgallerin ve savaşların en büyük mağduru çocuklar olmuştur.
Ne yazık ki; cansız bedeni kıyıya vuran, bombalar altında gözünü, kolunu, bacağını kaybeden, öksüz -yetim kalan, mülteci-sığınmacı durumuna düşen çocuklardan bahsediyoruz.
Dünyanın bir ucundaki Doğu Türkistanlı- Uygurlu çocuğun, Filistinli, Keşmirli, Suriyeli, Iraklı, Yemenli, Afganistanlı, Arakan-Myanmarlı çocukların gözyaşları artık dinmeli.
Savaşlar, sömürüler, işgaller sona ermeli.
Hak ve adaletin hakim olduğu yeni bir dünya acilen kurulmalıdır.
ULUSLARARASI ÇOCUK HAKLARI BİLDİRİSİ’ne göre; “ Her çocuk, yaşama hakkına sahiptir.”
Ancak asla unutmamalıdır ki, ÇOCUK HAKLARI, BÜTÜN ÇOCUKLAR İÇİNDİR.
Yeryüzündeki tüm çocuklara güvenli ve özgür bir gelecek bırakmak hepimizin görevidir.
Çocuklarımıza barışı, huzuru, refahı, adaleti, güzel ahlakı, yüksek seciyeyi tesis eden bir dünya bırakmak biz yetişkinlerin ev ödevi olmalıdır.
Her çocuk, mutlu -huzurlu bir aileyi, sıcak yuvayı, sağlıklı gelişimi, yeterli - dengeli beslenmeyi, tahrip edilmemiş bir doğayı, kirlenmemiş suyu, taze ve helal lokmayı hak eder.
Ve her çocuk; kendisini geleceğe taşıyacak iyi bir eğitimi hak eder.
Bir yıldan fazla zamandır, küresel bir salgınla mücadele etmek zorunda kaldık.
Bu salgın belki de en çok çocuklarımızı etkiledi. Yıllar yılı eleştirdiğimiz eğitim sistemi, yaz-boz tahtası haline gelen müfredatlar, salgın süreciyle birlikte tam bir muammaya dönüştü.
Bu süreçte eğitimde karşı karşıya kalınan en büyük problem hâlihazırda var olan eşitsizliklerin daha da artması oldu. Özellikle sosyoekonomik durumu iyi olmayan düşük gelirli yoksul aile çocukları uzaktan eğitime ulaşamadı.
Kısıtlı imkanlarla uzaktan eğitime erişim sağlayabilen, ailenin ortak cep telefonunu kullanan çocuklar da bu süreçte internet erişimi, uygun zaman ve mekân olmayışı gibi nedenlerle eğitim haklarından mahrum kaldı.
Büyükşehirlerin ilçelerinde bile öğrenciler, internet erişiminden mağdur olurken, en ücrada yaşayan evlatlarımızın durumunu, varın siz düşünün…
Kısacası uzaktan eğitimde de çocuklarımız arasında eşitlik sağlanamadı.
Saadet Partisi olarak; bu zorlu salgın döneminde çocuklarımızın eğitimiyle ilgili bir önerimiz var!
Etkileri belki de yıllar sonra ortaya çıkacak “uzaktan eğitimin” niteliğini değerlendirmek üzere Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, toplumun bütün kesimlerini kapsayacak şekilde sivil toplum kuruluşları ve bütün siyasi partilerle bir araya gelerek geniş tabanlı bir istişare heyetinin oluşturulması gerektiği kanaatindeyiz.
Maddi-manevi imkanları temin edilmiş; eşit, adil, ulaşılabilir ve kapsayıcı nitelikteki bir uzaktan eğitimin gerekli olduğunu düşünüyoruz.
Çocuklarımızın istikbalini ilgilendiren konularda Milli Eğitim’e katkıda bulunmayı her zaman vicdani bir sorumluluk olarak görüyoruz.
Çünkü biz, “Önce Ahlak ve Maneviyat” ilkesiyle hareket ederek, bütün insanlığın saadeti için çalışacak yeni bir nesil yetiştirmeyi hedefliyoruz.
Çocuklarımıza, YAŞANABİLİR BİR TÜRKİYE ve YAŞANABİLİR BİR DÜNYA armağan etmek istiyoruz. Çünkü ONLAR, en güzelini hak ediyor.
23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLU OLSUN.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.