Yrp’li Dönmez’den Soyluçiçek’e Tepki

Çayırova 07.12.2020 - 10:27, Güncelleme: 01.12.2021 - 19:23 2287+ kez okundu.
 

Yrp’li Dönmez’den Soyluçiçek’e Tepki

Yeniden Refah Partisi Çayırova ilçe başkanı Aykan Dönmez, CHP Çayırova ilçe başkanı Cihan Soyluçiçek’in, 5 Aralık Dünya Kadın Hakları günü nedeniyle yaptığı açıklamada kullandığı bazı ifadelere yönelik sert açıklamalarda bulundu.
Sözlerine, 5 Aralık Dünya Kadın Hakları günü münasebetiyle tüm kadınlarımızın kadın hakları gününü kutluyorum diyerek başlayan Dönmez, ‘’annelerimiz, kız kardeşlerimiz ve eşlerimizi temsil eden kadın sıfatı, maalesef ki günümüz toplumunda medya ve reklam dünyası aracılığıyla ‘cinsel bir obje’ gibi kullanılarak istismarın en acımasızını yaşamaktadır. Kadının istismara, şiddete, baskıya ve tecavüze maruz kalması sadece kadının değil tüm toplumun sorunudur. Yazısında, ‘’ Kadın cinayetlerinin, çocuk tecavüzlerinin arttığı ahlaksız bir yapının iyiliğe ve insanlığa dair ne varsa yok ettiğini görüyoruz.’’ ifadesini kullanan sayın Soyluçiçek’e buradan soruyorum. 2011 yılında AKP tarafından imzalanan ve imzalandığı 2011 yılından bugüne kadar, istisnasız her yıl kadın cinayetlerinin artmasına sebep olan ve arka planda toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama adı altında ‘cinsiyetsiz toplum’ oluşturulmasını amaçlayan İstanbul sözleşmesinin en büyük destekçisi siz Cumhuriyet Halk Partisi değil mi ?       İktidar da oldukları 18 yılda Müslümanız diyerek her türlü yolsuzluğa, arsızlığa karışmaları yetmezmiş gibi İstanbul sözleşmesi gibi bir faciayı toplumumuza dayatanlara destek vererek sizin onlardan ne farkınız kalıyor? Ayrıca kadın cinayetlerinin sadece ülkemizin bir sorunuymuş gibi gösterilmesi, dünyanın diğer bölgelerinde yaşanan kadın cinayetlerine kör, sağır ve dilsiz olmaktır.     ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (CDC)’nin, kadın cinayetlerinde sadece ABD’de bulunan 18 eyaleti baz alarak hazırladığı raporda, 2003-2014 döneminde 10 binin üzerinde kadının eş veya sevgilisi tarafından öldürüldüğü ifade ediliyor.  Yine başka bir çalışma olan, salgın sürecinde Latin Amerika’nın 21 ülkesindeki kadın cinayetlerinin resmi rakamlara ve ülkedeki sivil toplum kuruluşlarının (STK) verilerine dayanarak yapılan ‘’Görünmez Pandemi’’ adlı çalışmaya göre, bölgede mart başından temmuz sonuna kadar geçen 106 günde toplam 2.403 kadın cinayeti işlendi. Bu, her 22,6 saatte bir kadın cinayeti işlenmesi anlamına geliyor.       Keza Avrupa’da kültür ve sanatın başkenti olarak gösterilen Fransa’da 2019 yılında toplam 146 kadın cinayeti işlendi. Fransa'da her yıl yaklaşık 220 bin kadın eski veya halihazırda ilişkide oldukları eşleri tarafından fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalıyor.     Bu verilerden anlaşıldığı üzere kadın sadece ülkemizde değil dünyanın farklı merkezlerinde de şiddete, baskıya ve istismara maruz kalıyor ve cinayete kurban gidiyor. Bu baskı, şiddet, istismar ve cinayetlerin çözümü batının kendi adet, gelenek ve göreneklerine göre hazırladığı, arka planda lutiliği savunduğu İstanbul sözleşmesi değildir. Kadının onurunu ve toplumsal konumunu hedef alan, onu cinsiyeti üzerinden ayrımcılığa tabi tutan her türlü düşünce ve davranış İslam’a aykırıdır.     Sayın Soyluçiçek, AKP’nin yanlışlarını irdelemek için kaleme aldığı yazısında AKP’yi eleştirmek yerine AKP tarafından yapılan yanlışların, İslam medeniyetinin yanlışları olduğu algısı oluşturmaya çalışması İslami hassasiyetleri olan vatandaşlarımızı üzmüştür. Kadının saygınlığını zedeleyen, bilgi ve tecrübesiyle medeniyete katkı sunmasına engel olan bütün gelenek, örf ve inanışlar yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim tarafından reddedilmektedir.       Peygamber Efendimizin kadına onurunu ve haklarını teslim eden çağrısı, vahyin eşsiz rehberliğiyle şekillenen nezaket, zarafet, adalet ve merhamet yüklü sünnet-i seniyyesi bütün zamanlar için en ideal ve evrensel modeldir. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, seçme ve seçilme hakkını kadınlarımıza armağan ederek liderliğindeki dehayı bir kez daha göstermiştir. Bu vizyon tüm dünyaya bir medeniyet dersi olmuştur. Tüm dünyada büyük mücadelelerle elde edilen bu hak, İsviçre’den 36 yıl, Belçika’dan 15 yıl önce Türk kadınına armağan edilmiştir. Bizler de cumhuriyet nesli olarak kadınlarımıza verilen bu armağanın bilincinde ve mutluluğunda olarak Gazi Paşa’ya müteşekkiriz. Fakat, yine açıklamasında ‘’Ve Cumhuriyetle birlikte Kadınların İnsan olduğu bilincini bu topraklarda uyandırma savaşı verildi. Oysa kadın Cumhuriyet ve Atatürk sayesinde özgürleşmiştir...’’ gibi ifadelerle Türk ve İslam toplumunda kadının yeri hakkında bir bilgisi olmadığını açığa veren Soyluçiçek’e buradan ifade etmek istiyorum;     Kur’an-ı Kerim’in gelişi ve Peygamber Efendimizin kararlı mücadelesiyle kadınlara ve bilhassa kız çocuklarına karşı insanlık dışı muamelenin reva görüldüğü cahiliye anlayışı ortadan kalkmış, insani erdemlerin en güzel örneklerinin yaşandığı, ahlaki ve hukuki değerlerin hâkim olduğu bir toplum ve medeniyet inşa edilmiştir. Bu değerlerin ve inşa edilen medeniyetin uzun yıllar hüküm sürdüğü Türk toplumunda ve Anadolu’da, kadın önemli bir konumu temsil etmiştir.       Ayrıca tarihimizde hükümdarlık, padişahlık yapan nice büyüklerimizin en büyük yardımcıları eşleri olmuş, keza hükümdarlık yapan Saka Kraliçesi Tomris Hatun’u özellikle belirtmek isterim.       Yine defaatle belirtmekte fayda var ki, Osmanlı mekteplerinde okuyan ve yetişen ilk kadın kimyacı Prof. Dr. Remziye Hisar, devlet bursuyla Almanya’da tıp eğitimi gören Safiye Ali ve Türk tiyatrosunda sahneye çıkan ilk Müslüman kadın oyuncu Afife Jale’yi hatırlatmakta fayda olduğu düşüncesindeyim.‘’ ifadelerini kullanan Dönmez, güzide ilçemiz Çayırova’da ve İslam aleminin kurtarıcısı olacak ve tarihte olduğu gibi tekrar dünyaya adaletle hükmedecek ülkemizde, siyaset yapacak veya siyaset yapmaya niyetli gençlerin yıllardır kopyala yapıştır siyaset usulü yerine bilinçli, özgün fikirli ve toplumu inşa ve ihya edebilecek kabiliyette kişiler olması gereklidir. Sabit fikirli veya hiçbir fikri ve zikri olmayan kopyala yapıştır siyasetçilere halkımız artık prim tanımayacaktır. Çünkü bu halk 28 Şubat gibi bir bedel ödemiştir.     Bu bağnaz yapıyı elinin tersi ile itip temizleyerek toplumun dil, din, ahlak, gelenek, görenek ve hassasiyetlerini gözetici bir misyonu, yeni bir dünyayı inşa ve ihya edecek vizyonu ile bedel ödetecek bir yeniden refah var. Adil bir düzen tesis edilmesi için çalışacak, dünyaya yeniden hakim olacak nesillerimiz, ayaklarının altına cennet serilen, dünyaya geldiğinde babasına cennet kapısının açılmasına vesile olan, evlendiğinde kocasının imanının yarısını tamamlayan başımızın tacı kadınlarımız tarafından yetiştirilecektir dedi PEKİ SOYLU ÇİÇEK NE DEMİŞTİ      5 Aralık Dünya Kadın Hakları günü... 1934'de Atatürk'ün Kadınlara seçme ve seçilme hakkını vermesiyle Dünyanın pek çok ülkesinde 5 Aralık Dünya Kadın Hakları günü olarak kutlanıyor. Ve Cumhuriyetle birlikte Kadınların İnsan olduğu bilincini bu topraklarda uyandırma savaşı verildi. Gericiliğin egemen olduğu tüm toplumlarda kadınlar  hizmetçi, köle ve zevk aracı olmaktan ileriye gitmemiştir, zaten gidemez. Anadolu aydınlanma devrimi tüm dünyada örnek olacak atılımları yaparken, ne yazık ki gericiler boş durmadı... Ne yazık ki, Ülkemizi Afganistan'a çevirmek için seferberlik ilan ettiler... Onlar Atatürk'e düşman... Onlar Cumhuriyet'e düşman... Onlar Aydınlığa, çağdaşlığa düşman... Onlar Bilime düşman... Onlar insana düşman... Onlar Kadına düşman... Onlar sanata düşman..       Onlar İnsanlığın medeniyetle buluşmasına ve insanca bir yaşamın inşa edilmesine düşman... Ve bugün bu örümcek kafalılar her yerde... Ortaçağın karanlığını ülkemiz topraklarında egemen kılmak için her yolu deniyorlar... Kadın cinayetlerinin, çocuk tecavüzlerinin arttığı ahlaksız bir yapının iyiliğe ve insanlığa dair ne varsa yok ettiğini görüyoruz. Kara cahiller ordusu ülkemde kadını halâ eve kapatmak, tüm haklarından mahrum etmek istiyor... Üzülerek izliyoruz ki, onlara hizmet eden aldatılmış bir de kadın ordusu var.... Kendi hemcinslerine ihanet ederek kendi cellatlarının bıçağını yalıyorlar. Oysa kadın Cumhuriyet ve Atatürk sayesinde özgürleşmiştir... Onu, insan sınıfına dahi koymayan bir karanlığın kölesi olmak onurlu Anadolu kadınına yakışır mı? Bilsinler ki, bu karanlık kadınlara ölüm getiriyor... Bilsinler ki, bu karanlık kadınlara zulüm getiriyor...     Bilsinler ki, bu karanlık kendi kız çocuklarını yarın 70 yaşındaki bir adamın üçüncü, dördüncü karısı yapacak... Ve onlara iyiliğe ve insanlığa dair hiç bir şey vaad edilmeyecek... Bunu mı istiyorsunuz? İnsan sınıfından çıkartılıp yeniden yüzyıllar öncesinin cariyesi, kölesi, odalığı mı olmak istiyorsunuz? Tüm kadınlara sesleniyorum...     Kandırılmayın, aldatılmayın kendinizi karanlığa gömmeyin... Cumhuriyet ve Atatürk Anadolu Kadınının Kurtuluşudur aynı zamanda... Gelin ona ihanet edenlere aldanmayın... Özgür ve mutlu kadınları olsun ülkemizin, köleleri değil. Afganistan olmak istemiyoruz.     Atatürk'ün kurduğu çağdaş Türkiye Cumhuriyetinin özgür kadınları ve erkekleri olarak insanca yaşamak istiyoruz.... Cumhuriyeti kıymetini bilelim çünkü özgürlüğümüzün ve insanlığımızın teminatı Tam Bağımsız ve Demokratik Cumhuriyetidir. GELEN TEPKİLER ÜZERİNE SOYLUÇİÇEK TARAFINDAN YAPILAN  O BASIN AÇIKLAMASI  
Yeniden Refah Partisi Çayırova ilçe başkanı Aykan Dönmez, CHP Çayırova ilçe başkanı Cihan Soyluçiçek’in, 5 Aralık Dünya Kadın Hakları günü nedeniyle yaptığı açıklamada kullandığı bazı ifadelere yönelik sert açıklamalarda bulundu.

Sözlerine, 5 Aralık Dünya Kadın Hakları günü münasebetiyle tüm kadınlarımızın kadın hakları gününü kutluyorum diyerek başlayan Dönmez, ‘’annelerimiz, kız kardeşlerimiz ve eşlerimizi temsil eden kadın sıfatı, maalesef ki günümüz toplumunda medya ve reklam dünyası aracılığıyla ‘cinsel bir obje’ gibi kullanılarak istismarın en acımasızını yaşamaktadır.

Kadının istismara, şiddete, baskıya ve tecavüze maruz kalması sadece kadının değil tüm toplumun sorunudur.

Yazısında, ‘’ Kadın cinayetlerinin, çocuk tecavüzlerinin arttığı ahlaksız bir yapının iyiliğe ve insanlığa dair ne varsa yok ettiğini görüyoruz.’’ ifadesini kullanan sayın Soyluçiçek’e buradan soruyorum.

2011 yılında AKP tarafından imzalanan ve imzalandığı 2011 yılından bugüne kadar, istisnasız her yıl kadın cinayetlerinin artmasına sebep olan ve arka planda toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama adı altında ‘cinsiyetsiz toplum’ oluşturulmasını amaçlayan İstanbul sözleşmesinin en büyük destekçisi siz Cumhuriyet Halk Partisi değil mi ?

 

 

 

İktidar da oldukları 18 yılda Müslümanız diyerek her türlü yolsuzluğa, arsızlığa karışmaları yetmezmiş gibi İstanbul sözleşmesi gibi bir faciayı toplumumuza dayatanlara destek vererek sizin onlardan ne farkınız kalıyor?

Ayrıca kadın cinayetlerinin sadece ülkemizin bir sorunuymuş gibi gösterilmesi, dünyanın diğer bölgelerinde yaşanan kadın cinayetlerine kör, sağır ve dilsiz olmaktır.

 

 

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (CDC)’nin, kadın cinayetlerinde sadece ABD’de bulunan 18 eyaleti baz alarak hazırladığı raporda, 2003-2014 döneminde 10 binin üzerinde kadının eş veya sevgilisi tarafından öldürüldüğü ifade ediliyor. 

Yine başka bir çalışma olan, salgın sürecinde Latin Amerika’nın 21 ülkesindeki kadın cinayetlerinin resmi rakamlara ve ülkedeki sivil toplum kuruluşlarının (STK) verilerine dayanarak yapılan ‘’Görünmez Pandemi’’ adlı çalışmaya göre, bölgede mart başından temmuz sonuna kadar geçen 106 günde toplam 2.403 kadın cinayeti işlendi. Bu, her 22,6 saatte bir kadın cinayeti işlenmesi anlamına geliyor.

 

 

 

Keza Avrupa’da kültür ve sanatın başkenti olarak gösterilen Fransa’da 2019 yılında toplam 146 kadın cinayeti işlendi.

Fransa'da her yıl yaklaşık 220 bin kadın eski veya halihazırda ilişkide oldukları eşleri tarafından fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalıyor.

 

 

Bu verilerden anlaşıldığı üzere kadın sadece ülkemizde değil dünyanın farklı merkezlerinde de şiddete, baskıya ve istismara maruz kalıyor ve cinayete kurban gidiyor.

Bu baskı, şiddet, istismar ve cinayetlerin çözümü batının kendi adet, gelenek ve göreneklerine göre hazırladığı, arka planda lutiliği savunduğu İstanbul sözleşmesi değildir.

Kadının onurunu ve toplumsal konumunu hedef alan, onu cinsiyeti üzerinden ayrımcılığa tabi tutan her türlü düşünce ve davranış İslam’a aykırıdır.

 

 

Sayın Soyluçiçek, AKP’nin yanlışlarını irdelemek için kaleme aldığı yazısında AKP’yi eleştirmek yerine AKP tarafından yapılan yanlışların, İslam medeniyetinin yanlışları olduğu algısı oluşturmaya çalışması İslami hassasiyetleri olan vatandaşlarımızı üzmüştür.

Kadının saygınlığını zedeleyen, bilgi ve tecrübesiyle medeniyete katkı sunmasına engel olan bütün gelenek, örf ve inanışlar yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim tarafından reddedilmektedir.

 

 

 

Peygamber Efendimizin kadına onurunu ve haklarını teslim eden çağrısı, vahyin eşsiz rehberliğiyle şekillenen nezaket, zarafet, adalet ve merhamet yüklü sünnet-i seniyyesi bütün zamanlar için en ideal ve evrensel modeldir.

Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, seçme ve seçilme hakkını kadınlarımıza armağan ederek liderliğindeki dehayı bir kez daha göstermiştir. Bu vizyon tüm dünyaya bir medeniyet dersi olmuştur. Tüm dünyada büyük mücadelelerle elde edilen bu hak, İsviçre’den 36 yıl, Belçika’dan 15 yıl önce Türk kadınına armağan edilmiştir. Bizler de cumhuriyet nesli olarak kadınlarımıza verilen bu armağanın bilincinde ve mutluluğunda olarak Gazi Paşa’ya müteşekkiriz.

Fakat, yine açıklamasında ‘’Ve Cumhuriyetle birlikte Kadınların İnsan olduğu bilincini bu topraklarda uyandırma savaşı verildi. Oysa kadın Cumhuriyet ve Atatürk sayesinde özgürleşmiştir...’’ gibi ifadelerle Türk ve İslam toplumunda kadının yeri hakkında bir bilgisi olmadığını açığa veren Soyluçiçek’e buradan ifade etmek istiyorum;

 

 

Kur’an-ı Kerim’in gelişi ve Peygamber Efendimizin kararlı mücadelesiyle kadınlara ve bilhassa kız çocuklarına karşı insanlık dışı muamelenin reva görüldüğü cahiliye anlayışı ortadan kalkmış, insani erdemlerin en güzel örneklerinin yaşandığı, ahlaki ve hukuki değerlerin hâkim olduğu bir toplum ve medeniyet inşa edilmiştir. Bu değerlerin ve inşa edilen medeniyetin uzun yıllar hüküm sürdüğü Türk toplumunda ve Anadolu’da, kadın önemli bir konumu temsil etmiştir.

 

 

 

Ayrıca tarihimizde hükümdarlık, padişahlık yapan nice büyüklerimizin en büyük yardımcıları eşleri olmuş, keza hükümdarlık yapan Saka Kraliçesi Tomris Hatun’u özellikle belirtmek isterim.

 

 

 

Yine defaatle belirtmekte fayda var ki, Osmanlı mekteplerinde okuyan ve yetişen ilk kadın kimyacı Prof. Dr. Remziye Hisar, devlet bursuyla Almanya’da tıp eğitimi gören Safiye Ali ve Türk tiyatrosunda sahneye çıkan ilk Müslüman kadın oyuncu Afife Jale’yi hatırlatmakta fayda olduğu düşüncesindeyim.‘’ ifadelerini kullanan Dönmez, güzide ilçemiz Çayırova’da ve İslam aleminin kurtarıcısı olacak ve tarihte olduğu gibi tekrar dünyaya adaletle hükmedecek ülkemizde, siyaset yapacak veya siyaset yapmaya niyetli gençlerin yıllardır kopyala yapıştır siyaset usulü yerine bilinçli, özgün fikirli ve toplumu inşa ve ihya edebilecek kabiliyette kişiler olması gereklidir.

Sabit fikirli veya hiçbir fikri ve zikri olmayan kopyala yapıştır siyasetçilere halkımız artık prim tanımayacaktır. Çünkü bu halk 28 Şubat gibi bir bedel ödemiştir.

 

 

Bu bağnaz yapıyı elinin tersi ile itip temizleyerek toplumun dil, din, ahlak, gelenek, görenek ve hassasiyetlerini gözetici bir misyonu, yeni bir dünyayı inşa ve ihya edecek vizyonu ile bedel ödetecek bir yeniden refah var.

Adil bir düzen tesis edilmesi için çalışacak, dünyaya yeniden hakim olacak nesillerimiz, ayaklarının altına cennet serilen, dünyaya geldiğinde babasına cennet kapısının açılmasına vesile olan, evlendiğinde kocasının imanının yarısını tamamlayan başımızın tacı kadınlarımız tarafından yetiştirilecektir dedi

PEKİ SOYLU ÇİÇEK NE DEMİŞTİ 

 

 

5 Aralık Dünya Kadın Hakları günü...

1934'de Atatürk'ün Kadınlara seçme ve seçilme hakkını vermesiyle Dünyanın pek çok ülkesinde 5 Aralık Dünya Kadın Hakları günü olarak kutlanıyor.

Ve Cumhuriyetle birlikte Kadınların İnsan olduğu bilincini bu topraklarda uyandırma savaşı verildi.

Gericiliğin egemen olduğu tüm toplumlarda kadınlar  hizmetçi, köle ve zevk aracı olmaktan ileriye gitmemiştir, zaten gidemez.

Anadolu aydınlanma devrimi tüm dünyada örnek olacak atılımları yaparken, ne yazık ki gericiler boş durmadı...

Ne yazık ki, Ülkemizi Afganistan'a çevirmek için seferberlik ilan ettiler...

Onlar Atatürk'e düşman...

Onlar Cumhuriyet'e düşman...

Onlar Aydınlığa, çağdaşlığa düşman...

Onlar Bilime düşman...

Onlar insana düşman...

Onlar Kadına düşman...

Onlar sanata düşman..

 

 

 

Onlar İnsanlığın medeniyetle buluşmasına ve insanca bir yaşamın inşa edilmesine düşman...

Ve bugün bu örümcek kafalılar her yerde...

Ortaçağın karanlığını ülkemiz topraklarında egemen kılmak için her yolu deniyorlar...

Kadın cinayetlerinin, çocuk tecavüzlerinin arttığı ahlaksız bir yapının iyiliğe ve insanlığa dair ne varsa yok ettiğini görüyoruz.

Kara cahiller ordusu ülkemde kadını halâ eve kapatmak, tüm haklarından mahrum etmek istiyor...

Üzülerek izliyoruz ki, onlara hizmet eden aldatılmış bir de kadın ordusu var....

Kendi hemcinslerine ihanet ederek kendi cellatlarının bıçağını yalıyorlar.

Oysa kadın Cumhuriyet ve Atatürk sayesinde özgürleşmiştir...

Onu, insan sınıfına dahi koymayan bir karanlığın kölesi olmak onurlu Anadolu kadınına yakışır mı?

Bilsinler ki, bu karanlık kadınlara ölüm getiriyor...

Bilsinler ki, bu karanlık kadınlara zulüm getiriyor...

 

 

Bilsinler ki, bu karanlık kendi kız çocuklarını yarın 70 yaşındaki bir adamın üçüncü, dördüncü karısı yapacak...

Ve onlara iyiliğe ve insanlığa dair hiç bir şey vaad edilmeyecek...

Bunu mı istiyorsunuz?

İnsan sınıfından çıkartılıp yeniden yüzyıllar öncesinin cariyesi, kölesi, odalığı mı olmak istiyorsunuz?

Tüm kadınlara sesleniyorum...

 

 

Kandırılmayın, aldatılmayın kendinizi karanlığa gömmeyin...

Cumhuriyet ve Atatürk Anadolu Kadınının Kurtuluşudur aynı zamanda...

Gelin ona ihanet edenlere aldanmayın...

Özgür ve mutlu kadınları olsun ülkemizin, köleleri değil.

Afganistan olmak istemiyoruz.

 

 

Atatürk'ün kurduğu çağdaş Türkiye Cumhuriyetinin özgür kadınları ve erkekleri olarak insanca yaşamak istiyoruz....

Cumhuriyeti kıymetini bilelim çünkü özgürlüğümüzün ve insanlığımızın teminatı Tam Bağımsız ve Demokratik Cumhuriyetidir.

GELEN TEPKİLER ÜZERİNE SOYLUÇİÇEK TARAFINDAN YAPILAN  O BASIN AÇIKLAMASI

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gebzeninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.