Yakın arkadaşı tarafından bıçaklanarak öldürüldü
Olay, dün gece saat 04.00 sıralarında Ömerağa Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Burak B.’nin kız arkadaşının İbrahim Deniz Vayvalak’a (31) ve ailesine küfür ettiği iddiasıyla konuşmak için bir araya gelen arkadaşların arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Burak B. yanında bulunan bıçakla İbrahim Deniz Vayvalak’ı 5 yerinden bıçakladı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerince yapılan kontrollerde Vayvalak’ın yaşamını yitirdiği tespit edildi. Vayvalak’ın cansız bedeni, otopsi yapılmak üzere Kocaeli Devlet Hastanesi Morgu’na kaldırıldı. Tamamlanan işlemlerinin ardından ailesine teslim edilen İbrahim Deniz Vayvalak’ın cenazesi Baç Çınarlı Cami’de kılınan namazın ardından Kent Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Gözaltına alınan Burak B. ise emniyetteki işlemlerinin ardından tutuklandı.
"Besle kargayı oysun gözünü"
Olayı anlatan İbrahim Deniz’in kardeşi Aykut Vayvalak, "Olayın başından sonuna kadar hepsine şahidim, gördüm. Olay şöyle gelişti; Benim bir arkadaşım evde yalnız kalıyordu, beni de misafirliğe çağırdı. Bende halı saha maçına gitmiştim. Oradan çıktıktan sonra misafirliğe gidecektim. Suçu işleyen arkadaşta kız arkadaşıyla birlikte sokakta kalmış ve beni davet eden arkadaşımızı aramışlar. O kişi de beni aradı, ’Misafirliğe gelebilirler mi?’ diye sordu. Bende, ’Ev senin, sıkıntı yok. Sokakta kalacaklarına elbette gelsinler’ dedim. Bu arkadaşa daha önce de biz her türlü imkanı sağlamıştık, sokakta bırakmadık, evimizi açtık, yemeğimizi yedi, yeri geldi cebine harçlığını da koyduk. Besle kargayı oysun gözünü" dedi.
"Telefonda birine küfürler ediyordu"
Halı sahadan çıkarak kendisini davet eden arkadaşının evine gittiği, bir süre oturduktan sonra abisinin kendisini aradığını söyleyen Vayvalak, "Abim aradı. ’Hep beraber ortam kurmuşsunuz, beni çağırmanız’ dedi. Suçu işleyen arkadaş da abimi arayarak, ’Gelsene’ dedi. Bunun üzerine kız arkadaşı da ’Denizlere verdiğin önemi biraz daha bana versen biz bu kadar sıkıntı yaşamayız’ dedi. Bunlar tartışmaya başladı. Ev sahibi de çok ses çıkıyor diye ’Dışarıya çıkalım’ dedi. Kız da onun öncesinde çocuğu terk etti, evden çıktı. Bizde hep beraber çıktık. Burak’a, ’Kız tek başına sokakta kaldı, yanına git. Böyle olmaz’ dedim. Bizde hep beraber çıktık. Kız sokakta oturmuş telefonda birine küfürler ediyordu. Biz gelince telefonu kapattı. Onlar tartışmaya devam etti, bizde aşağıya doğru gittik. O çiftle aynı yoldan devam ediyorduk ama kendi ortamımıza döndük. Bunlar önden gitti. Barışıklarını gördüm, ’İyi bari barışmışlar’ dedim. Bir süre sonra eve çıktık" diye konuştu.
"Elimde can verdi"
Bu olaydan bir süre sonra Burak B.’nin kendisini aradığını ifade eden Vayvalak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Şahıs bana ’İki dakika aşağıya in’ dedi. Nedenini sordum cevap vermedi. Bende aşağıya indim. Bu kadar mevzu olacağını tahmin etmemiştim, arkadaşımız yani. Babasıyla gelmiş. Babası ’Takmış kafayı kavga edeceklermiş’ dedi. ’Ne kavgası abi’ dedim. ’Arkadaşsınız böyle bir şey olmaz’ dedim. Bir dakika sonra abim geldi. ’Biz abi kardeş değil miyiz Burak? Senin kız arkadaşının ağzında benim annemin adı niye geziyor?’ dedi. Ben orada öğrendim. Abim benim olaya karışmamı istemedi. Mevzu şu; şahsın kız arkadaşı abime erkek arkadaşıyla olan diyaloğu sebebiyle küfür etmiş. Abimde bunu yediremiyor. Kız olduğu için ona da bir şey diyemiyor. Abim şahsa, ’Kız arkadaşın anneme küfür ederken neden susturmuyorsun? Biz arkadaş değil miyiz?’ dedi. O şahıs da ’Ben bilmiyordum kardeşim’ dedi. Abim de, ’Kız arkadaşın senin yanında anneme terbiyesizlik yapıyor. Ben senin baban yanında diye terbiyesizlik yapmıyorum’ dedi. Konuştular, konuşurken de ilerlemeye başladılar. Akabinde abim çamlık denen yerde oturma yerine geçmeye çalıştı. Burak denen şahıs onu başka yere çekti. ’Gözümüzün önünde konuşun’ dedik. Şahıs hazırlıklı gelmiş. Aklımın ucundan geçmedi. Konuşuyorlardı, abim kızıyordu. Arbede yaşandı. Abim ’Bana bıçak vuruyorsun’ dedi, şaşırdı. Ben onu duyunca peşinden koştum. Beni gördüğü gibi koşmaya başladı. Yerden taş almak istemiştim. Bıçak duyunca gözüm karardı. Abim aklımda. Bana, ’Gitme’ dedi son kez. Abim ayakta sandım, arkamı döndüm yerde yatıyordu. İki kez kalbinden, bir belinden, iki sırtından bıçak vurmuş. Arkasından kalleşçe vurmuş. Elimde can verdi.
Gözleri açıktı. ’Abi kendine gel’ dedim. 112’yi aradım, iki nefeste can verdi. Allah razı olsun olayı görenler oldu. Abimin neden kızdığının da gördüler. Abim ölürken de mahalle sakinleri kendi aralarında konuşuyorlardı, ’Pisi pisine gitti çocuk’ dediler. Vatandaşlar yardım etmek istedi, ambulansı herkes aramış ama eceli gelmiş. İyi bir şekilde gitmedi ama gitti yani"