Nusret ACUR, Kızılay DEPREMZEDELERİN BEKLEDİĞİ çadırları satıyor mu ?

 

 

İYİ Parti Kocaeli İl Başkanı Nusret Acur, Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın ‘Yurt dışına satacağımız çadırları Ahbap’a sattık’ sözlerine tepki gösterdi.

 

İYİ Parti Kocaeli İl Başkanı Nusret Acur, Kızılay’a ait bir şirketin ürettiği çadırları depremzedelere göndermek yerine başta Ahbap olmak üzere çeşitli sivil toplum örgütlerine sattığı haberlerine karşılık ‘Yurt dışına satacağımız çadırları Ahbap’a sattık’ diyen Kızılay Başkanına sert tepki verdi.

 

İl Başkanı Nusret Acur, açıklamasında şunları kaydetti: Artık neye şaşıracağımızı bilemez olduk. Daha yeni, Kızılay’ın İzmit’teki dairelerini depremzedelere vermediğini kamuoyuna duyurmuştuk ki, skandallara bir yenisi daha eklendi. Bakınız Kızılay’a ait bir şirket, ürettiği çadırları depremzedelere göndermek yerine başta Ahbap olmak üzere çeşitli sivil toplum örgütlerine satıyor. Yani, Kızılay, bir yandan bağış alırken diğer yandan da asli görevini yapmayıp, ürettikleri çadırlardan kar elde ediyor. Kızılay Başkanı’da bu yapılanı savunup, ‘Yurt dışına satacağımız çadırları Ahbap’a sattık’ diyor.

 

DAHA ASLI GÖREVİNİ YAPAMAYAN KIZILAY NEDEN VAR?

 

Normal bir ülkede bu çapta bir deprem olsa Kızılay gibi bir kuruluş elinde kaç tane çadır varsa bölgeye gönderir, öyle değil mi? Fakat bizde öyle olmuyor. Üretilen çadırlar bekletiliyor. Bekletilen çadırlar binlerce lira bedelle sivil toplum kuruluşlarına satılıyor. O sivil toplum kuruluşları da deprem bölgelerine çadırları kuruyor. Şimdi sormak istiyoruz: Daha asli görevini yapamayan Kızılay neden var? Bu büyük felakette bile öncelikle çadır kurmak yerine çadır satma peşine düşen Kızılay’da yöneticiler, kendilerine hiç, “Bu halk neden bize değil de Ahbap’a güveniyor?” sorusunu soruyorlar mı? Nitekim sorsalar, yaptıkları etik açıdan tartışmalı eylemler nedeniyle Kızılay’a olan güvenin bittiğini görürler.

 

HALKIMIZ İLK SEÇİMDE BU SORUMSUZ YÖNETİME DERSİNİ VERECEKTİR

 

Türkiye kuşkusuz ki bu depremlerin yaralarını saracak, yıkılan şehirlerimiz yeniden ayağa kalkacaktır. Fakat Türkiye’de bir diğer büyük sorun da, bu liyakatsiz, ehliyetsiz ve sorumsuz anlayıştır. En basit etik değerleri bile yok sayan bu anlayış değişmeden, ne yazık ki halkımızın mağduriyetinin azalması bir yana, yaşanan acılar daha da artacaktır. Halkımız ilk seçimde bu sorumsuz yönetime dersini verecektir.