Bozuk radyoyu tamir ederek başlamıştı, mahallesinde dükkan sahibi oldu
İzmit’te yaşayan 60 yaşındaki emekli Hüseyin Kolaylı, çocukken ilgi duyduğu mesleğini 42 yıldır sürüyor. Elektrikli ve elektronik cihaz tamirciliğine 11 yaşında adım atan Kolaylı, bu işe bozuk radyoyu tamir ederek başladı. İlgisi dolayısıyla gençlik yıllarında radyo tamircisinde çalışmaya başlayan Kolaylı, kısa sürede işinde usta oldu. Yıllar önce kendi dükkanını açan Hüseyin Kolaylı, müşterilerinin getirdiği bozuk cihazlar ile özenle ilgileniyor. Bozulan elektrikli ve elektronik eşyaları onarıp, ilk günkü hallerine kavuşturan Kolaylı, müşterileri tarafından da seviliyor.
"Mesleğin ilk adımını kendi radyomuzda attım"
Mesleğe başlama hikayesini anlatan Kolaylı, "Bu mesleğe hevesle başladım. Evde bir radyo vardı, lambalı. Radyo yanmıştı. Onu karıştıra karıştıra ses çıkardım. Ondan sonra heves edip bu işe başladım. Mesleğin ilk adımını kendi radyomuzda attım. Radyoyu bozdum ve sonra tamir ettim. O zamanlar elektronikçinin ne olduğunu bilmiyoruz. Televizyon da yoktu. Radyocunun camından içeriye baktım. Beni içeriye aldılar, ’Burada gel başla’ dediler. Çıraklık dönemimde ortalık toparladık. Malzemeleri tanıdım, lambanın ne olduğunu, nasıl çalıştığını ve nasıl söküldüğünü öğrendim. Askere gitmeden önce dükkan açmaya niyetlendim. Şu anki mevcut olan dükkanım bakkaldı. Yanında da boş bir yer vardı. Sahibinden rica ettik. Onlar da uygun gördü ve açtım. O günden bugüne burada devam ediyorum" dedi.
"Babam ’Milletten para almayacaksın, ben veririm’ derdi"
11 yaşında başladığı mesleğinde 42 yılı geride bıraktığını vurgulayan Hüseyin Kolaylı, "11 yaşında mesleğe çırak olarak başladım. Karıştıra karıştıra, boza yapa başladım. Elektrik akımı, voltajları öğrenmeye başladım. Toplamda 42 yıldan beri bu işi yapıyorum. İlk dönemlerde parayla iş yapmıyorduk. İlk dönemlerde gelen gidenlerin işine yardımcı oluyorduk. Zaten o dönemlerde herkeste böyle cihazlar yoktu. Evlerde radyo ile millet idare ederdi. Kimisi para veriyordu, harçlık olarak veriyordu. Babamda ’Milletten para almayacaksın, ben veririm’ derdi. Bizde babamıza olan saygımızdan almıyorduk" diye konuştu.
"Bizim gibi mahalle esnafına çırak gelmiyor"
Her usta gibi çırak bulamadığından yakınan Hüseyin Kolaylı, "Çırak yetişiyor ama büyük servislerde yetişiyor. Bizim gibi mahalle esnafına çırak çok gelmiyor. Çok da benimsemiyor kimse bu mesleği. Niye benimsemiyor bilmiyorum. Söylediğimiz kişiler gelse de burada bir şey yapmak istemiyor. Herkes paraya dönmüş artık. Para muhabbeti olunca çıraklık işi yatıyor" şeklinde konuştu.