TÜRKİYE'DE GRİP YOK

Sağlık 25.01.2019 - 00:26, Güncelleme: 01.12.2021 - 19:23 2589+ kez okundu.
 

TÜRKİYE'DE GRİP YOK

Prof. Dr. Ceyhan, yaptığı açıklamada, gribin sadece girip virüsünün yaptığı ateş, kas, baş ağrısı ve halsizlikle seyreden bir hastalık olarak düşünülmemesi gerektiğini, özellikle risk gruplarında çok başka bulgular görülebileceğini aktardı.
Prof. Dr. Ceyhan, yaptığı açıklamada, gribin sadece girip virüsünün yaptığı ateş, kas, baş ağrısı ve halsizlikle seyreden bir hastalık olarak düşünülmemesi gerektiğini, özellikle risk gruplarında çok başka bulgular görülebileceğini aktardı.   Virüsün, risk grubu içerisinde yer alan bireylerde ciddi sorunlara neden olabileceğini dile getiren Ceyhan, "Virüs, kronik hastalığı olanlarda hastalığın dengesini bozduğu için mevcut sağlık sorununu ağırlaştırıyor. Özellikle koroner kalp hastalığı olanlarda kalp krizini tetikleyebiliyor. O yüzden gribin en çok korktuğumuz tarafı, direkt yaptığı hastalık değildir, virüsün, kronik hastalığı bulunanlarda hastalığın dengelerini bozarak ortaya çıkardığı sorunlardır." ifadelerini kullandı.   Prof. Dr. Ceyhan, içinde bulunulan dönemin grip aktivitesinin arttığı bir dönem olduğunu aktararak, şunları kaydetti: "Bu süreç her sene farklı bir döneme denk geliyor. Mesela bu sene biraz daha geç oldu. İki sene önce aralığın son haftası, ondan önceki sene ocağın ilk haftasıydı. Şimdi bu aktivite ocağın sonlarına doğru sarktı. Şu anda vakaların çoğunluğu H1N1, insanlar ʹdomuz gribiʹ olmuşum diyor. Artık ona dünyada hiç kimse ʹdomuz gribiʹ demiyor.   Çünkü artık domuzla bir ilgisi kalmadı, şu anda mevsimsel, her yıl gördüğümüz gribin alt tiplerinden biri. Aslında virüsün hangi tip olduğu hastalığın şiddetini değiştirmiyor. Daha çok değiştirdiği, tutulan yaş grubu. Bu H1N1 dediğimiz, halk arasında domuz gribi de denilen virüs, daha çok genç yetişkinleri tutuyor. Ama H2N2 daha çok yaşlıları ve çocukları etkiliyor. Dolayısıyla, küresel bir salgın durumu söz konusu olamaz. Pandemi, yani küresel bir salgın olması için virüsün yeni bir virüs olması lazım. Ama artık H1N1 şu anda mevcut olan, insanların büyük çoğunluğunun bağışıklığı bulunan bir durum.   Hatta aşının içerisinde de ona karşı antijenler var. Yani aşı olanlar bu tipten etkilenmiyor. Şimdi aşı için de tabii, birçok farklı virüs benzer hastalık tablosu yaptığı için insanlar ʹAşı oldum yine grip oldumʹ diyor. Aslında o durum öyle değil. İnsanlar aşı olunca ağır olan, tehlikeli olan gribe karşı korunmuş oluyor. Yani yeni bir virüs olmadığı için bir küresel salgın olması söz konusu değil. Türkiyeʹde de her şey normal, mevsimsel seyrinde ilerliyor, sorun teşkil edecek bir durum söz konusu değil. Yani grip salgını falan yok. Seneye de yine bunları yaşayacağız.   Bunlar her yıl yaşanan şeyler." "Gripten korunmanın en etkili yolu aşı" Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, "Bir defa risk grubundaki insanların en etkili korunma yolu aşılama. Aşılama dışında çok etkin bir korunma yöntemi yok." diyerek, virüsün solunum yoluyla bulaştığını, gripli bir kişiye bir metreden daha yakın bir mesafede bulunmanın bulaşmaya neden olduğunu ifade etti. Grip olunduğu zaman hasta olan kişinin başkalarına bulaştırmamak için okula, işe gitmemesi gerektiğini dile getiren Ceyhan, şu bilgileri verdi: "Hapşırırken, öksürürken ağzın kesinlikle kapatılması gerekiyor.   Solunum yoluyla bulaşan hastalıklarda en önemli korunma yolu el yıkamadır. İnsanların her zaman el yıkama imkanı olmayabilir, bu nedenle dezenfektanlar kullanılabilir. Bu ürünler grip virüsünü ortadan kaldırıyor. Bir insanın eğer bir vitamin eksikliği varsa grip ağır seyreder ama sağlıklı, dengeli beslenen bir insanın fazladan bu vitaminleri almasının yararı yok, zararı var. Fazladan C vitamini alarak gripten korunmak mümkün değil. Hiçbir besin maddesi, gıda takviyesi bir mikrobun vücuda girmesini engellemez. Bunu tek bir şey engeller o da aşı. Ayrıca aşı için geç kalmak diye bir durum söz konusu değil. Grip aktivitesi devam ettiği sürece aşı olunabilir." Kaynak: AA
Prof. Dr. Ceyhan, yaptığı açıklamada, gribin sadece girip virüsünün yaptığı ateş, kas, baş ağrısı ve halsizlikle seyreden bir hastalık olarak düşünülmemesi gerektiğini, özellikle risk gruplarında çok başka bulgular görülebileceğini aktardı.

Prof. Dr. Ceyhan, yaptığı açıklamada, gribin sadece girip virüsünün yaptığı ateş, kas, baş ağrısı ve halsizlikle seyreden bir hastalık olarak düşünülmemesi gerektiğini, özellikle risk gruplarında çok başka bulgular görülebileceğini aktardı.

 

Virüsün, risk grubu içerisinde yer alan bireylerde ciddi sorunlara neden olabileceğini dile getiren Ceyhan, "Virüs, kronik hastalığı olanlarda hastalığın dengesini bozduğu için mevcut sağlık sorununu ağırlaştırıyor. Özellikle koroner kalp hastalığı olanlarda kalp krizini tetikleyebiliyor. O yüzden gribin en çok korktuğumuz tarafı, direkt yaptığı hastalık değildir, virüsün, kronik hastalığı bulunanlarda hastalığın dengelerini bozarak ortaya çıkardığı sorunlardır." ifadelerini kullandı.

 

Prof. Dr. Ceyhan, içinde bulunulan dönemin grip aktivitesinin arttığı bir dönem olduğunu aktararak, şunları kaydetti: "Bu süreç her sene farklı bir döneme denk geliyor. Mesela bu sene biraz daha geç oldu. İki sene önce aralığın son haftası, ondan önceki sene ocağın ilk haftasıydı. Şimdi bu aktivite ocağın sonlarına doğru sarktı. Şu anda vakaların çoğunluğu H1N1, insanlar ʹdomuz gribiʹ olmuşum diyor. Artık ona dünyada hiç kimse ʹdomuz gribiʹ demiyor.

 

Çünkü artık domuzla bir ilgisi kalmadı, şu anda mevsimsel, her yıl gördüğümüz gribin alt tiplerinden biri. Aslında virüsün hangi tip olduğu hastalığın şiddetini değiştirmiyor. Daha çok değiştirdiği, tutulan yaş grubu. Bu H1N1 dediğimiz, halk arasında domuz gribi de denilen virüs, daha çok genç yetişkinleri tutuyor. Ama H2N2 daha çok yaşlıları ve çocukları etkiliyor. Dolayısıyla, küresel bir salgın durumu söz konusu olamaz. Pandemi, yani küresel bir salgın olması için virüsün yeni bir virüs olması lazım. Ama artık H1N1 şu anda mevcut olan, insanların büyük çoğunluğunun bağışıklığı bulunan bir durum.

 

Hatta aşının içerisinde de ona karşı antijenler var. Yani aşı olanlar bu tipten etkilenmiyor. Şimdi aşı için de tabii, birçok farklı virüs benzer hastalık tablosu yaptığı için insanlar ʹAşı oldum yine grip oldumʹ diyor. Aslında o durum öyle değil. İnsanlar aşı olunca ağır olan, tehlikeli olan gribe karşı korunmuş oluyor. Yani yeni bir virüs olmadığı için bir küresel salgın olması söz konusu değil. Türkiyeʹde de her şey normal, mevsimsel seyrinde ilerliyor, sorun teşkil edecek bir durum söz konusu değil. Yani grip salgını falan yok. Seneye de yine bunları yaşayacağız.

 

Bunlar her yıl yaşanan şeyler." "Gripten korunmanın en etkili yolu aşı" Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, "Bir defa risk grubundaki insanların en etkili korunma yolu aşılama. Aşılama dışında çok etkin bir korunma yöntemi yok." diyerek, virüsün solunum yoluyla bulaştığını, gripli bir kişiye bir metreden daha yakın bir mesafede bulunmanın bulaşmaya neden olduğunu ifade etti. Grip olunduğu zaman hasta olan kişinin başkalarına bulaştırmamak için okula, işe gitmemesi gerektiğini dile getiren Ceyhan, şu bilgileri verdi: "Hapşırırken, öksürürken ağzın kesinlikle kapatılması gerekiyor.

 

Solunum yoluyla bulaşan hastalıklarda en önemli korunma yolu el yıkamadır. İnsanların her zaman el yıkama imkanı olmayabilir, bu nedenle dezenfektanlar kullanılabilir. Bu ürünler grip virüsünü ortadan kaldırıyor. Bir insanın eğer bir vitamin eksikliği varsa grip ağır seyreder ama sağlıklı, dengeli beslenen bir insanın fazladan bu vitaminleri almasının yararı yok, zararı var. Fazladan C vitamini alarak gripten korunmak mümkün değil. Hiçbir besin maddesi, gıda takviyesi bir mikrobun vücuda girmesini engellemez. Bunu tek bir şey engeller o da aşı. Ayrıca aşı için geç kalmak diye bir durum söz konusu değil. Grip aktivitesi devam ettiği sürece aşı olunabilir." Kaynak: AA

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gebzeninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.