Kılıç, Türkiye ve Gebze Gündemine Dair Açıklamalarda Bulundu

Siyaset 15.01.2020 - 11:01, Güncelleme: 01.12.2021 - 19:23 2452+ kez okundu.
 

Kılıç, Türkiye ve Gebze Gündemine Dair Açıklamalarda Bulundu

Yeniden Refah Partisi Gebze İlçe Başkanı Engin Kılıç ile gazetemizin haber merkezinde çok önemli bir röportaj gerçekleştirdik. Başkan Kılıç, Türkiye gündeminden Gebze’deki gelişmelere kadar birçok konuya değinerek sorularımıza cevap verdi.
İşte Yeniden Refah Partisi İlçe Başkanı Engin Kılıç ile gerçekleştirdiğimiz o röportaj..   Sayın Kılıç, Yeniden Refah Partisi olarak şu anki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?   2019 yılının Şubat ayında bize görev tevdi edildikten sonra hızlı bir şekilde teşkilatlanma çalışmasına başladık. Zaten yapımız hazırdı. İlçe yönetimimizi, hanım kollarımızı ve gençlik kollarımızı oluşturduktan sonra görev dağılımını da yapıp, mahalle temsilcilerimizi atayarak şu anda iktidar partisinin dahi yapamadığı, Gebze’nin 40 mahallesinin 36 mahallesinde temsilcisi olan 20 mahallede haftalık toplantı yapan bir teşkilat yapısına mensubuz.   Gençlik Kollarımız, 35 kişilik yönetimle ve 160 gencimizle teşkilat çalışmalarımızı yönetiyorlar. Hanım Kollarımız da çalışmalarına Milli Görüş standartlarına uygun şekilde ev sohbetleri ve ziyaretleriyle sürdürüyorlar. Arada stant çalışmaları da yapıyorlar. Teşkilat yapımız Gebze’de, Kocaeli’de ve Türkiye’de de hazır. “ARKADAŞLARIMIZ ÜYE KAYITLARINA YETİŞEMİYOR”   Peki diğer ilçelerle irtibatınız nasıl? Ortak çalışmalarınız oluyor mu?   Kocaeli teşkilatları kardeşane şekilde çalışmalarına devam ediyor. Özellikle biz dört ilçemizde Gebze, Darıca, Çayırova ve Dilovası’nda halka açık programlarımızı beraber yapıyoruz. Geçen aylarda Kudüs’ün dünü, bugünü ve yarını konulu program yaptık. Yine İstanbul Sözleşmesi ile alakalı MYK üyemiz Mithat Erdem Bey’in katılımıyla güzel bir konferans yaptık. Bunlara dört ilçemizden de katılım sağlandı.   Yeniden Refah Partisi’ne olan teveccühü Gebze özelinde nasıl buluyorsunuz? Üye çalışmalarınız ne durumda? Esnaf ziyaretleriniz nasıl geçiyor?   Partimize olan teveccüh gerçekten il ve ilçe yönetimindeki arkadaşlarımızı da şaşırtıyor. 1994 yılında teşkilatı tanıdım. O günden bugüne Milli Görüş teşkilatlarında görev yapıyorum. Esnaf ziyaretlerinde bir anıyı da nakledeyim. Bir ziyaret esnasında vatandaş koşarak, “Başkanım beni de üye yapın, beni de üye yapın” diyerek koşarak geldi. Tabii vatandaş burada umudunu Yeniden Refah Partisi’nde görüyor. Sayın Genel Başkanımız Erbakan, sıradan bir muhalefet lideri gibi değil. Önce arızayı tespit ediyor, sonra çözümünü öneriyor, yaparsanız bu diyor, kim yaparsa da ona teşekkür ediyor. Yani Milli Görüşçülük budur diyor. Siz yapmazsanız da biz gelip yapacağız. Kaynaklarımız da hazır. Biz bugün iktidar olursak yüz bin dolara ihtiyacımız varsa elli milyar dolarımız hazır. Kaynak paketimizde şu. Açıklayarak söylüyor. Dolayısıyla partimiz başladığı günden bugüne aşkla, heyecanla hızlı bir şekilde büyümeye devam ediyor. Bizim arkadaşlarımız üye kayıtlarına yetişemiyor. Sayın Başkan. Gebze herkesin malumu üzere bir bakıma İstanbul. Yani Gebze-İstanbul arasında çok ciddi manada insan sirkülasyonu oluyor. Burada çalışanlar orada oturanlar ya da tam tersi. Şimdi özellikle İstanbul adının verildiği gündemi çok fazla meşgul eden İstanbul Sözleşmesi diye bir konu var. Bunu İstanbul’un bir komşu ilçesi olduğumuz ve İstanbul’la bağımızın çok kuvvetli olmasından için soruyorum. Partiniz bu konuda bir gündem yapmış ve bu sözleşmeyi eleştirmişti. Siz neden bu sözleşemeye karşısınız?   İstanbul Sözleşmesi bir kere isim itibariyle bir garabet. Uluslararası sözleşme olması hasebiyle adının İstanbul olması bir garabet. Bütün Avrupa ülkeleri gelmiş, İstanbul’da bir sözleşme yapmışlar. Aile yapımızı çökertmek için siyonizmin bize oynadığı türlü oyunların son şeklidir. Üçüncü cinsiyeti ortaya çıkartmanın peşindeler. Yani Türk Müslüman aile yapısını çökertip yerine din, iman, ana baba, vatan sevgisi olmayan bir nesil peşindeler. Adım adım, ufak ufak nasıl yıkarım, ne kadar zarar veririm onun peşindeler. Yani bizden sonrakilerin çocuklarına oynuyorlar. Şimdi çalışan kadına teşvik veriyorlar. Kadın işe gönderilecek, karşılığında ona para verilecek ama ev hanımına bir şey yok. Ev hanımı hizmetçi konumunda. Yani kadını sokağa çekme projesi. Sen o parayı evdeki anneye ver. Çocuğuna daha iyi baksın. Daha iyi eğitim versin. Niye sokağa gönderiyorsun? Çocuklar kreşe gönderilerek anne baba sevgisinden mahrum bir nesil yetişiyor.   Sinsi bir proje yani?   Evet. Milli Görüş teşkilatları buna alışık. Rahmetli Erbakan Hocamız siyonizmin bize, Türkiye’ye ve dünyaya ne olduğunu öğretti. Genel Başkanımız da aynı şekilde. Şu anda Refah Partimizden başka ağzına alan yok! Niye yok? Uluslararası sözleşme. Konuşamazlar. Konuşmaya cesaret edemezler. Sema Maraşlı diye bir hanım yazar var. Diyor ki, “Erkeğin namusunu, şerefini, haysiyetini bırakmadılar bu sözleşmeyle.”   “2 MİLYAR DEPRESYON İLACI SATILDI TÜRKİYE’DE!” Siyonizmin bin yıllık, beş bin yıllık planının bugünkü günümüze uyarlanmış şekli. Yani tarım sanayinde GDO’lu ürünler üreterek, ilaç sanayinde -şu bilgiyi de sizlerle paylaşmış olayım- ilaç sanayi 2 milyar kutu depresyon ilacı satmış Türkiye’de. Toplumun tamamını uyuşturmuşsun! Uyuşuk bir milletten ne beklersiniz? Suriye’deki, İran’daki, Irak’taki bir olaya tepkisini koyabilir mi? Koyamaz! Ülke içindeki sıkıntılara tepki koyabilir mi? Koyamaz! Ekonomi batmış. Derdi olur mu? Olmaz. Şekere kota koyuyorsun? Bursa’da Amerikan şirketinin koskoca fabrikası var! Tütüne kota koyuyorsun ama Philip Morris’in Türkiye’de tütün deposu var! Çoğu şirket Yahudi şirketi. Dolayısıyla yasak koymuş gibi gözüküyoruz! Şu an bütün satılan tütün ürünlerin Philip Morris markalı. Kendim kullanmıyorum fakat veriler bunlar.   Düşünün 20 bin kişi örgütlenmiş. Kimsenin gıkı çıkmıyor. İçimize atılmış bomba gibi. Yani İstanbul’un adını lekeleyemezsiniz! İslambol, İslamı bol olan İstanbul’da İstanbul sözleşmesi! Gebze Belediyesi’nin çalışmaları hakkında neler söylemek isterseniz Engin Bey? Başarılı bulduğunuz çalışmalar ya da eleştirdiğiniz şeyler var mı?   Gebze Belediyemiz birkaç güzel işe imza attı. Gebze’yi Gebze yapan manevi mirası olan Hünkâr Çayırı’nı Gebze’ye kazandırdı. Gerçekten ciddi emeği var. Zinnur Bey’e teşekkür ediyorum. Yine Kamyoncular Garajı’nı kazandırdı. Eski adliye binasını Gesmek’e kazandırdı. Bunlar ciddi emekler. Kışlada Gebze’mize kaldı. Fakat sakıncalarımız var.   “ESKİ KIŞLA YERİNE DEPREM PARKI OLABİLİR” Ne gibi sakıncalar peki?   Gebze’nin girişi, Gebze’nin aynasıdır. İmara açılmasını yani konutlaşmasını istemiyoruz. Gebze’de bir deprem söz konusu olduğunda toplanma alanı yok. Oraya deprem parkı istiyoruz. Fuar alanı olabilir. Metronun birleşme noktası olabilir. Külliye yapılacak ama bir projede görmüştüm. GOSB’a giden yolun cephesi tamamıyla konut projesiydi. Bir kısmı öyle olsa da toptan konut yoğunluğuna girilsin istemiyoruz. Gebzelilerin ortak kullanacağı ortak bir alan olsun istiyoruz. Şehrin giriş çıkışlarını ona göre ayarlayacaksınız. Örneğin Fatih Hastanesi gibi bir yer inşa ederken otoparkını düşüneceksiniz. Şehrin dışı buna müsait. Vatandaşın araç noktasında da çok sıkıntısı yok. Daha rahat gelip gider ve aracını park eder. Şehrin içindeki trafik rahatlamış olur. Vatandaşta rahat eder. Biz burada Beylikbağı’nda Fatih İmam-Hatip yıkıldığında da söyledik. Yani bunu yıktınız cami ile bir konsept olsun. Mahallenin ortasına garabet bir şey çıkmasın. Arsanın tamamını değerlendirin. İkisini birleştirin. Göze de hitap etsin. Alanı da kullanabilelim. Yani sen Beylikbağı Mahallesi’nin göbeğine bir işlem yapacaksan birleştirip yapmak durumundasın. Eğer bir iş şehrin güzelliğini bozacaksa yani dediğim gibi mahallenin az dışına yapabilirsin.   “TRAFİK VE OTOPARK SIKINTISI HALA DEVAM EDİYOR”   Belediyemizin çözemediği ya da hala sıkıntıların devam ettiği trafik sıkıntısı maalesef başkanımız şehir planlamacısı olmasına rağmen trafik ve otopark sorunu hala devam ediyor. Bu konuda inşallah çözüm bekliyoruz. Demirciler Sitesi’nde de arabalar yollarda. Kalabalık. Galericiler Sitesi de yapılmalı. 1950’lerden kalma hal binamızda yapılmalı. Gebze’ye hitap etmiyor. Örneğin önceki belediye başkanı döneminde boş araziye kapalı Pazar alanı yapıldı. Oranın altına on kat otopark yapılabilirdi. Oraya uzay mekiği gibi bir şey yaptılar. Pazarcılarda şikayetçi. Üstü kapalı sadece. Güneşlik gibi. Kışın bir rüzgâr vurduğunda tente asıyorlar yanına. Bunların gözden geçirilmesi lazım. “TAŞ OCAKLARI KAPATILMALI”   Taş ocakları sıkıntımız var. 3.5 ile 4.1 arasında depremler oluyor Emlak Konut’ta. Oradaki patlatmalar sonucu Gebze belli bir alanda sıkışmış durumda. Şehir o bölgelere doğru da genişleyebilir. Çözüm olarak taş ocaklarının kapatılması ya da şehrin dışına alınması lazım. Sonra orası kentsel dönüşüme alınarak yeni kentleşme gerçekleştirilebilir. Şehir merkezinde sokak aralarında gezemiyorsun. Gebze büyük bir köy görünümünde. Eğer taş ocakları olmasaydı büyük ihtimal hastane, nikah salonları vs o bölgeye yapılacaktı.   Binaların altına yıllar evvel sığınaklar yapılmış fakat bugün çoğu sığınak dediğimiz yerler düğün salonu, bir işletme olarak kullanılıyor. Tamam, kimsenin işine karışmıyoruz ama Allah korusun herhangi bir deprem olsa bu insanlar nereye kaçacak, nerelere sığınacak? Bu yerler için mutlaka çözümler üretilmelidir diye düşünüyorum.   İş adamları, öğretmenler, banka memurları vs Gebze’de oturmuyor. Burada kazanıp burada çalışanların çoğu Tuzla’da, Pendik’te ikamet ediyor. Burada görev yapan öğretmenlerin yarısı o bölgelerde oturuyor. Maalesef Gebze bir köy haline gelmiş. Bizim akıllı ve planlı şehirler yaparak bu sıkıntıyı da gidermemiz lazım. Şunu da ekleyeyim. Darıca ve Çayırova’nın yaptıkları gibi bir sosyal tesis de bekliyoruz. Koskoca Gebze’de sosyal tesis yok. Efendim, son olarak ne söylemek isterseniz? Çok teşekkür ediyorum. Malumunuz geçtiğimiz gün Beylikbağı Tayfa ve İllegal Tayfa, spor centilmenliğine yakışan bir karşılaşmaya imza attılar. Onları tebrik ediyorum. Kardeşlik adına güzel bir tabloya imza attılar. Bu arada Voleybol Milli Takımımızı da tebrik ediyorum. Filenin Sultanlarına Tokyo’da başarılar diliyorum. Sizlere de başarılar diliyorum.  
Yeniden Refah Partisi Gebze İlçe Başkanı Engin Kılıç ile gazetemizin haber merkezinde çok önemli bir röportaj gerçekleştirdik. Başkan Kılıç, Türkiye gündeminden Gebze’deki gelişmelere kadar birçok konuya değinerek sorularımıza cevap verdi.

İşte Yeniden Refah Partisi İlçe Başkanı Engin Kılıç ile gerçekleştirdiğimiz o röportaj..

 

Sayın Kılıç, Yeniden Refah Partisi olarak şu anki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

 

2019 yılının Şubat ayında bize görev tevdi edildikten sonra hızlı bir şekilde teşkilatlanma çalışmasına başladık. Zaten yapımız hazırdı. İlçe yönetimimizi, hanım kollarımızı ve gençlik kollarımızı oluşturduktan sonra görev dağılımını da yapıp, mahalle temsilcilerimizi atayarak şu anda iktidar partisinin dahi yapamadığı, Gebze’nin 40 mahallesinin 36 mahallesinde temsilcisi olan 20 mahallede haftalık toplantı yapan bir teşkilat yapısına mensubuz.

 

Gençlik Kollarımız, 35 kişilik yönetimle ve 160 gencimizle teşkilat çalışmalarımızı yönetiyorlar. Hanım Kollarımız da çalışmalarına Milli Görüş standartlarına uygun şekilde ev sohbetleri ve ziyaretleriyle sürdürüyorlar. Arada stant çalışmaları da yapıyorlar. Teşkilat yapımız Gebze’de, Kocaeli’de ve Türkiye’de de hazır.

“ARKADAŞLARIMIZ ÜYE KAYITLARINA YETİŞEMİYOR”

 

Peki diğer ilçelerle irtibatınız nasıl? Ortak çalışmalarınız oluyor mu?

 

Kocaeli teşkilatları kardeşane şekilde çalışmalarına devam ediyor. Özellikle biz dört ilçemizde Gebze, Darıca, Çayırova ve Dilovası’nda halka açık programlarımızı beraber yapıyoruz. Geçen aylarda Kudüs’ün dünü, bugünü ve yarını konulu program yaptık. Yine İstanbul Sözleşmesi ile alakalı MYK üyemiz Mithat Erdem Bey’in katılımıyla güzel bir konferans yaptık. Bunlara dört ilçemizden de katılım sağlandı.

 

Yeniden Refah Partisi’ne olan teveccühü Gebze özelinde nasıl buluyorsunuz? Üye çalışmalarınız ne durumda? Esnaf ziyaretleriniz nasıl geçiyor?

 

Partimize olan teveccüh gerçekten il ve ilçe yönetimindeki arkadaşlarımızı da şaşırtıyor. 1994 yılında teşkilatı tanıdım. O günden bugüne Milli Görüş teşkilatlarında görev yapıyorum. Esnaf ziyaretlerinde bir anıyı da nakledeyim. Bir ziyaret esnasında vatandaş koşarak, “Başkanım beni de üye yapın, beni de üye yapın” diyerek koşarak geldi. Tabii vatandaş burada umudunu Yeniden Refah Partisi’nde görüyor. Sayın Genel Başkanımız Erbakan, sıradan bir muhalefet lideri gibi değil. Önce arızayı tespit ediyor, sonra çözümünü öneriyor, yaparsanız bu diyor, kim yaparsa da ona teşekkür ediyor. Yani Milli Görüşçülük budur diyor. Siz yapmazsanız da biz gelip yapacağız. Kaynaklarımız da hazır. Biz bugün iktidar olursak yüz bin dolara ihtiyacımız varsa elli milyar dolarımız hazır. Kaynak paketimizde şu. Açıklayarak söylüyor. Dolayısıyla partimiz başladığı günden bugüne aşkla, heyecanla hızlı bir şekilde büyümeye devam ediyor. Bizim arkadaşlarımız üye kayıtlarına yetişemiyor.

Sayın Başkan. Gebze herkesin malumu üzere bir bakıma İstanbul. Yani Gebze-İstanbul arasında çok ciddi manada insan sirkülasyonu oluyor. Burada çalışanlar orada oturanlar ya da tam tersi. Şimdi özellikle İstanbul adının verildiği gündemi çok fazla meşgul eden İstanbul Sözleşmesi diye bir konu var. Bunu İstanbul’un bir komşu ilçesi olduğumuz ve İstanbul’la bağımızın çok kuvvetli olmasından için soruyorum. Partiniz bu konuda bir gündem yapmış ve bu sözleşmeyi eleştirmişti. Siz neden bu sözleşemeye karşısınız?

 

İstanbul Sözleşmesi bir kere isim itibariyle bir garabet. Uluslararası sözleşme olması hasebiyle adının İstanbul olması bir garabet. Bütün Avrupa ülkeleri gelmiş, İstanbul’da bir sözleşme yapmışlar. Aile yapımızı çökertmek için siyonizmin bize oynadığı türlü oyunların son şeklidir. Üçüncü cinsiyeti ortaya çıkartmanın peşindeler. Yani Türk Müslüman aile yapısını çökertip yerine din, iman, ana baba, vatan sevgisi olmayan bir nesil peşindeler. Adım adım, ufak ufak nasıl yıkarım, ne kadar zarar veririm onun peşindeler. Yani bizden sonrakilerin çocuklarına oynuyorlar. Şimdi çalışan kadına teşvik veriyorlar. Kadın işe gönderilecek, karşılığında ona para verilecek ama ev hanımına bir şey yok. Ev hanımı hizmetçi konumunda. Yani kadını sokağa çekme projesi. Sen o parayı evdeki anneye ver. Çocuğuna daha iyi baksın. Daha iyi eğitim versin. Niye sokağa gönderiyorsun? Çocuklar kreşe gönderilerek anne baba sevgisinden mahrum bir nesil yetişiyor.

 

Sinsi bir proje yani?

 

Evet. Milli Görüş teşkilatları buna alışık. Rahmetli Erbakan Hocamız siyonizmin bize, Türkiye’ye ve dünyaya ne olduğunu öğretti. Genel Başkanımız da aynı şekilde. Şu anda Refah Partimizden başka ağzına alan yok! Niye yok? Uluslararası sözleşme. Konuşamazlar. Konuşmaya cesaret edemezler. Sema Maraşlı diye bir hanım yazar var. Diyor ki, “Erkeğin namusunu, şerefini, haysiyetini bırakmadılar bu sözleşmeyle.”

 

“2 MİLYAR DEPRESYON İLACI SATILDI TÜRKİYE’DE!”

Siyonizmin bin yıllık, beş bin yıllık planının bugünkü günümüze uyarlanmış şekli. Yani tarım sanayinde GDO’lu ürünler üreterek, ilaç sanayinde -şu bilgiyi de sizlerle paylaşmış olayım- ilaç sanayi 2 milyar kutu depresyon ilacı satmış Türkiye’de. Toplumun tamamını uyuşturmuşsun! Uyuşuk bir milletten ne beklersiniz? Suriye’deki, İran’daki, Irak’taki bir olaya tepkisini koyabilir mi? Koyamaz! Ülke içindeki sıkıntılara tepki koyabilir mi? Koyamaz! Ekonomi batmış. Derdi olur mu? Olmaz. Şekere kota koyuyorsun? Bursa’da Amerikan şirketinin koskoca fabrikası var! Tütüne kota koyuyorsun ama Philip Morris’in Türkiye’de tütün deposu var! Çoğu şirket Yahudi şirketi. Dolayısıyla yasak koymuş gibi gözüküyoruz! Şu an bütün satılan tütün ürünlerin Philip Morris markalı. Kendim kullanmıyorum fakat veriler bunlar.

 

Düşünün 20 bin kişi örgütlenmiş. Kimsenin gıkı çıkmıyor. İçimize atılmış bomba gibi. Yani İstanbul’un adını lekeleyemezsiniz! İslambol, İslamı bol olan İstanbul’da İstanbul sözleşmesi!

Gebze Belediyesi’nin çalışmaları hakkında neler söylemek isterseniz Engin Bey? Başarılı bulduğunuz çalışmalar ya da eleştirdiğiniz şeyler var mı?

 

Gebze Belediyemiz birkaç güzel işe imza attı. Gebze’yi Gebze yapan manevi mirası olan Hünkâr Çayırı’nı Gebze’ye kazandırdı. Gerçekten ciddi emeği var. Zinnur Bey’e teşekkür ediyorum. Yine Kamyoncular Garajı’nı kazandırdı. Eski adliye binasını Gesmek’e kazandırdı. Bunlar ciddi emekler. Kışlada Gebze’mize kaldı. Fakat sakıncalarımız var.

 

“ESKİ KIŞLA YERİNE DEPREM PARKI OLABİLİR”

Ne gibi sakıncalar peki?

 

Gebze’nin girişi, Gebze’nin aynasıdır. İmara açılmasını yani konutlaşmasını istemiyoruz. Gebze’de bir deprem söz konusu olduğunda toplanma alanı yok. Oraya deprem parkı istiyoruz. Fuar alanı olabilir. Metronun birleşme noktası olabilir. Külliye yapılacak ama bir projede görmüştüm. GOSB’a giden yolun cephesi tamamıyla konut projesiydi. Bir kısmı öyle olsa da toptan konut yoğunluğuna girilsin istemiyoruz. Gebzelilerin ortak kullanacağı ortak bir alan olsun istiyoruz. Şehrin giriş çıkışlarını ona göre ayarlayacaksınız. Örneğin Fatih Hastanesi gibi bir yer inşa ederken otoparkını düşüneceksiniz. Şehrin dışı buna müsait. Vatandaşın araç noktasında da çok sıkıntısı yok. Daha rahat gelip gider ve aracını park eder. Şehrin içindeki trafik rahatlamış olur. Vatandaşta rahat eder. Biz burada Beylikbağı’nda Fatih İmam-Hatip yıkıldığında da söyledik. Yani bunu yıktınız cami ile bir konsept olsun. Mahallenin ortasına garabet bir şey çıkmasın. Arsanın tamamını değerlendirin. İkisini birleştirin. Göze de hitap etsin. Alanı da kullanabilelim. Yani sen Beylikbağı Mahallesi’nin göbeğine bir işlem yapacaksan birleştirip yapmak durumundasın. Eğer bir iş şehrin güzelliğini bozacaksa yani dediğim gibi mahallenin az dışına yapabilirsin.

 

“TRAFİK VE OTOPARK SIKINTISI HALA DEVAM EDİYOR”

 

Belediyemizin çözemediği ya da hala sıkıntıların devam ettiği trafik sıkıntısı maalesef başkanımız şehir planlamacısı olmasına rağmen trafik ve otopark sorunu hala devam ediyor. Bu konuda inşallah çözüm bekliyoruz. Demirciler Sitesi’nde de arabalar yollarda. Kalabalık. Galericiler Sitesi de yapılmalı. 1950’lerden kalma hal binamızda yapılmalı. Gebze’ye hitap etmiyor. Örneğin önceki belediye başkanı döneminde boş araziye kapalı Pazar alanı yapıldı. Oranın altına on kat otopark yapılabilirdi. Oraya uzay mekiği gibi bir şey yaptılar. Pazarcılarda şikayetçi. Üstü kapalı sadece. Güneşlik gibi. Kışın bir rüzgâr vurduğunda tente asıyorlar yanına. Bunların gözden geçirilmesi lazım.

“TAŞ OCAKLARI KAPATILMALI”

 

Taş ocakları sıkıntımız var. 3.5 ile 4.1 arasında depremler oluyor Emlak Konut’ta. Oradaki patlatmalar sonucu Gebze belli bir alanda sıkışmış durumda. Şehir o bölgelere doğru da genişleyebilir. Çözüm olarak taş ocaklarının kapatılması ya da şehrin dışına alınması lazım. Sonra orası kentsel dönüşüme alınarak yeni kentleşme gerçekleştirilebilir. Şehir merkezinde sokak aralarında gezemiyorsun. Gebze büyük bir köy görünümünde. Eğer taş ocakları olmasaydı büyük ihtimal hastane, nikah salonları vs o bölgeye yapılacaktı.

 

Binaların altına yıllar evvel sığınaklar yapılmış fakat bugün çoğu sığınak dediğimiz yerler düğün salonu, bir işletme olarak kullanılıyor. Tamam, kimsenin işine karışmıyoruz ama Allah korusun herhangi bir deprem olsa bu insanlar nereye kaçacak, nerelere sığınacak? Bu yerler için mutlaka çözümler üretilmelidir diye düşünüyorum.

 

İş adamları, öğretmenler, banka memurları vs Gebze’de oturmuyor. Burada kazanıp burada çalışanların çoğu Tuzla’da, Pendik’te ikamet ediyor. Burada görev yapan öğretmenlerin yarısı o bölgelerde oturuyor. Maalesef Gebze bir köy haline gelmiş. Bizim akıllı ve planlı şehirler yaparak bu sıkıntıyı da gidermemiz lazım. Şunu da ekleyeyim. Darıca ve Çayırova’nın yaptıkları gibi bir sosyal tesis de bekliyoruz. Koskoca Gebze’de sosyal tesis yok.

Efendim, son olarak ne söylemek isterseniz?

Çok teşekkür ediyorum. Malumunuz geçtiğimiz gün Beylikbağı Tayfa ve İllegal Tayfa, spor centilmenliğine yakışan bir karşılaşmaya imza attılar. Onları tebrik ediyorum. Kardeşlik adına güzel bir tabloya imza attılar. Bu arada Voleybol Milli Takımımızı da tebrik ediyorum. Filenin Sultanlarına Tokyo’da başarılar diliyorum. Sizlere de başarılar diliyorum.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gebzeninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.