Eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun tahliye edildi

Gündem 09.07.2019 - 10:30, Güncelleme: 01.12.2021 - 19:23 2124+ kez okundu.
 

Eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun tahliye edildi

Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Uzun, avukatları ve yakınları katıldı.
 Duruşmayı izleyenler arasında eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı da yer aldı. Kimlik tespitinin ardından savunmasına başlayan Uzun, meslek hayatı boyunca FETÖ ile mücadele ettiğini anlattı. Örgütün kirli yüzünü anlatan bir kitap yazdığını, yurt dışındaki örgüt üyelerinin iadesi için yetkililerin bu eserinden yararlandığını anlatan Uzun, "Kitabın son cümlesini ʹHakkınızı helal edin.ʹ diye yazdım. Bugüne kadar böyle bir cümle okuduğunuz kitaplarda geçiyor mu? Türkiye Cumhuriyetiʹnde benden daha fazla FETÖ ile mücadele eden birisi çıkarsa davadan çekilirim." diye konuştu.   Görevde bulunduğu dönemde FETÖʹcüler hakkında çok sayıda dava açtığını, bu kapsamda yaklaşık 30 kez ifadesine başvurulduğunu aktaran Uzun, "Benim hakkımda 2014ʹte biri ifade vermiş, ʹCemaate yakınʹ demiş. Ben bu adamı tanımıyorum. 2015ʹte de Batmanʹda bir polis memuru ifade vermiş. Aradan kaç yıl geçmiş, demek ki bunlar biriktirilmiş. 2016ʹdan beri yakın koruma altına alınmış biriyim. Korumalar Ankara İl Emniyet Müdürlüğü personeli ama onlara sorulmuyor ʹBu adamın FETÖ ile bağlantısı var mı.ʹ diye." ifadelerini kullandı. "Paylaşımlar bana ait" Sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımların hatırlatılması üzerine Uzun, "Paylaşımların hepsi doğrudur, bana aittir. Düşündüklerimi, htiklerimi ve yanlış gördüklerimi paylaştım. İntikam duygusuyla paylaşmadım." cevabını verdi. Mahkeme Başkanı Bahtiyar Çolakʹın "2002ʹde FETÖʹye ilişkin bir rapor hazırlandı mı?" sorusuna Uzun, dönemin Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcısı Nuh Mete Yükselʹin İstihbarat Daire Başkanlığından örgüte ait kuruluşların listesini talep ettiğini aktardı. Tespit ettikleri 500ʹe yakın şirketi savcılığa bildirdiklerini anlatan Uzun, "Tarihleri tam olarak çıkaramıyorum ama FETÖʹnün bu şirketlerini yazdık. Hatta Nuh Mete Yüksel, ʹBugüne kadar en fazla bilgi bize İstihbarat Başkanlığından geldi.ʹ demişti.   Buna da dikkatinizi çekmek istiyorum." diye konuştu. Uzun ve avukatlarının savunmasının ardından tanık beyanlarına geçildi. Tanık Cahit Polat, 2003ʹte kendisini, "Sabri Uzunʹun adamı" diye tanıtan bir kişinin iki katlı evini satması için kendisine baskı yaptığını iddia etti. Polat, söz konusu kişinin Uzunʹun talimatı ile kendisine baskıyı yapıp yapmadığına dair bilgisinin bulunmadığını sözlerine ekledi. "FETÖʹnün içine sızdım" Tanık Hulusi Cemil Altınlı da Sabri Uzun ile uzaktan akraba olduklarını, bir dönem istihbarat şubede polis memuru olarak görev yaptığını ifade etti. Uzunʹun İstihbarat Daire Başkanı olarak atandığında tebrik etmek için makamına gittiğini belirten Altınlı, şöyle devam etti: "Sabri Uzun, görüşmemizde Fetullahçıların devlet kurumlarını ele geçirmeye çalıştıklarını, emniyet istihbaratta da çoğaldıklarını, Türkiyeʹdeki cemaat ve tarikatların insanların maneviyatına yönelik çalışmalar yaptığını ancak Fetullahçıların devlet kadrolarında virüs gibi çoğaldıklarını aktardı. Aynı zamanda, ʹBunlar devlet içine yerleşiyor, bizim de bunların içine girmemiz gerekiyor. Gel seni bunları içine sızdırayım.   Hatta bunların içine sızmaya gerek yok, bunlar bizim içimizde.ʹ dedi. Bu resmi bir görevlendirme değildi, zaten yasalar buna izin vermiyordu. Telefon yerine şahit olduklarımı şifahi olarak bildirmemi istedi. Diyarbakırʹda göreve başladıktan sonra örgütle bağlantı kurabilmek için muhafazakar bir görüntü vermeye başladım. Açıktan namaz kıldım, sağ parmağıma gümüş yüzük taktım. Zor oldu ama eşimin başını kapatmasını sağladım. Bir zaman sonra Fetullahçılar bana ʹYanlış yapıyorsun, 28 Şubat sürecinden geçiyoruz, hedef olursun, gel bunu biz de gizli yapalım.ʹ dedi. Bu şekilde onlarla temas kurdum. Sonra bu durumu Ankaraʹya gelerek Uzunʹa bildirdim. O da alnımdan öptü, tebrik etti." FETÖʹnün içine sızdıktan sonra örgütün kendisinden emniyet birimlerine ilişkin bilgi talep ettiğini aktaran Altınlı, "FETÖ, şehit Emniyet Müdürü Gaffar Okanʹı hiç sevmiyordu. O dönem istihbaratçılar arasında ülkücüler ile FETÖʹcüler arasında çatışma vardı. Diyarbakırʹda da böyle iki başlılık çıktı. Bu durum Gaffar Okanʹa gidiyor, o da ʹDevlette iki başlılık olmazʹ deyip çoğunluğu Fetullahçı olan istihbaratçıları başka birimlere gönderiyor.     Bu nedenle örgüt onu sevmezdi." diye konuştu. Tanık Tamer Topsakal da Sabri Uzunʹu şahsen tanımadığını ancak meslek büyüğü olarak bildiğini, FETÖ ile ilişkisine şahit olmadığını ifade etti. İlk ifadesinde, "Sabri Uzun, cemaate yakın birisiydi." şeklindeki ifadesi hatırlatılan Topsakal, "İfademde bize kumpas kuranların Sabri Uzun döneminde görev yapan isimler olduğunu söylemiştim. Bu ifadem yanlış aktarılmış olabilir. Şu anki beyanlarım doğrudur." dedi. Tanık eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan ise 2003ʹte FETÖ mensubu polislerin rütbe almalarına şerh koyduğu için kumpasla tutuklandığını söyledi. Uzunʹu FETÖ ile mücadele eden bir isim olarak bildiğini aktaran Arslan, suçlamalara ilişkin hususlara şahit olmadığını ifade etti. Ara karar Sanık, avukatları ve tanık beyanlarının ardından ara karar yönelik mütalaasını sunması için söz verilen savcı, Uzunʹun tutukluluk halinin devam etmesini talep etti. Ardından ara kararını açıklayan mahkeme, adli kontrol şartıyla Sabri Uzunʹun tahliyesine hükmetti.   Kaynak: AA
Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Uzun, avukatları ve yakınları katıldı.

 Duruşmayı izleyenler arasında eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı da yer aldı. Kimlik tespitinin ardından savunmasına başlayan Uzun, meslek hayatı boyunca FETÖ ile mücadele ettiğini anlattı. Örgütün kirli yüzünü anlatan bir kitap yazdığını, yurt dışındaki örgüt üyelerinin iadesi için yetkililerin bu eserinden yararlandığını anlatan Uzun, "Kitabın son cümlesini ʹHakkınızı helal edin.ʹ diye yazdım. Bugüne kadar böyle bir cümle okuduğunuz kitaplarda geçiyor mu? Türkiye Cumhuriyetiʹnde benden daha fazla FETÖ ile mücadele eden birisi çıkarsa davadan çekilirim." diye konuştu.

 

Görevde bulunduğu dönemde FETÖʹcüler hakkında çok sayıda dava açtığını, bu kapsamda yaklaşık 30 kez ifadesine başvurulduğunu aktaran Uzun, "Benim hakkımda 2014ʹte biri ifade vermiş, ʹCemaate yakınʹ demiş. Ben bu adamı tanımıyorum. 2015ʹte de Batmanʹda bir polis memuru ifade vermiş. Aradan kaç yıl geçmiş, demek ki bunlar biriktirilmiş. 2016ʹdan beri yakın koruma altına alınmış biriyim. Korumalar Ankara İl Emniyet Müdürlüğü personeli ama onlara sorulmuyor ʹBu adamın FETÖ ile bağlantısı var mı.ʹ diye." ifadelerini kullandı. "Paylaşımlar bana ait" Sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımların hatırlatılması üzerine Uzun, "Paylaşımların hepsi doğrudur, bana aittir. Düşündüklerimi, htiklerimi ve yanlış gördüklerimi paylaştım. İntikam duygusuyla paylaşmadım." cevabını verdi. Mahkeme Başkanı Bahtiyar Çolakʹın "2002ʹde FETÖʹye ilişkin bir rapor hazırlandı mı?" sorusuna Uzun, dönemin Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcısı Nuh Mete Yükselʹin İstihbarat Daire Başkanlığından örgüte ait kuruluşların listesini talep ettiğini aktardı. Tespit ettikleri 500ʹe yakın şirketi savcılığa bildirdiklerini anlatan Uzun, "Tarihleri tam olarak çıkaramıyorum ama FETÖʹnün bu şirketlerini yazdık. Hatta Nuh Mete Yüksel, ʹBugüne kadar en fazla bilgi bize İstihbarat Başkanlığından geldi.ʹ demişti.

 

Buna da dikkatinizi çekmek istiyorum." diye konuştu. Uzun ve avukatlarının savunmasının ardından tanık beyanlarına geçildi. Tanık Cahit Polat, 2003ʹte kendisini, "Sabri Uzunʹun adamı" diye tanıtan bir kişinin iki katlı evini satması için kendisine baskı yaptığını iddia etti. Polat, söz konusu kişinin Uzunʹun talimatı ile kendisine baskıyı yapıp yapmadığına dair bilgisinin bulunmadığını sözlerine ekledi. "FETÖʹnün içine sızdım" Tanık Hulusi Cemil Altınlı da Sabri Uzun ile uzaktan akraba olduklarını, bir dönem istihbarat şubede polis memuru olarak görev yaptığını ifade etti. Uzunʹun İstihbarat Daire Başkanı olarak atandığında tebrik etmek için makamına gittiğini belirten Altınlı, şöyle devam etti: "Sabri Uzun, görüşmemizde Fetullahçıların devlet kurumlarını ele geçirmeye çalıştıklarını, emniyet istihbaratta da çoğaldıklarını, Türkiyeʹdeki cemaat ve tarikatların insanların maneviyatına yönelik çalışmalar yaptığını ancak Fetullahçıların devlet kadrolarında virüs gibi çoğaldıklarını aktardı. Aynı zamanda, ʹBunlar devlet içine yerleşiyor, bizim de bunların içine girmemiz gerekiyor. Gel seni bunları içine sızdırayım.

 

Hatta bunların içine sızmaya gerek yok, bunlar bizim içimizde.ʹ dedi. Bu resmi bir görevlendirme değildi, zaten yasalar buna izin vermiyordu. Telefon yerine şahit olduklarımı şifahi olarak bildirmemi istedi. Diyarbakırʹda göreve başladıktan sonra örgütle bağlantı kurabilmek için muhafazakar bir görüntü vermeye başladım. Açıktan namaz kıldım, sağ parmağıma gümüş yüzük taktım. Zor oldu ama eşimin başını kapatmasını sağladım. Bir zaman sonra Fetullahçılar bana ʹYanlış yapıyorsun, 28 Şubat sürecinden geçiyoruz, hedef olursun, gel bunu biz de gizli yapalım.ʹ dedi. Bu şekilde onlarla temas kurdum. Sonra bu durumu Ankaraʹya gelerek Uzunʹa bildirdim. O da alnımdan öptü, tebrik etti." FETÖʹnün içine sızdıktan sonra örgütün kendisinden emniyet birimlerine ilişkin bilgi talep ettiğini aktaran Altınlı, "FETÖ, şehit Emniyet Müdürü Gaffar Okanʹı hiç sevmiyordu. O dönem istihbaratçılar arasında ülkücüler ile FETÖʹcüler arasında çatışma vardı. Diyarbakırʹda da böyle iki başlılık çıktı. Bu durum Gaffar Okanʹa gidiyor, o da ʹDevlette iki başlılık olmazʹ deyip çoğunluğu Fetullahçı olan istihbaratçıları başka birimlere gönderiyor.

 

 

Bu nedenle örgüt onu sevmezdi." diye konuştu. Tanık Tamer Topsakal da Sabri Uzunʹu şahsen tanımadığını ancak meslek büyüğü olarak bildiğini, FETÖ ile ilişkisine şahit olmadığını ifade etti. İlk ifadesinde, "Sabri Uzun, cemaate yakın birisiydi." şeklindeki ifadesi hatırlatılan Topsakal, "İfademde bize kumpas kuranların Sabri Uzun döneminde görev yapan isimler olduğunu söylemiştim. Bu ifadem yanlış aktarılmış olabilir. Şu anki beyanlarım doğrudur." dedi. Tanık eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan ise 2003ʹte FETÖ mensubu polislerin rütbe almalarına şerh koyduğu için kumpasla tutuklandığını söyledi. Uzunʹu FETÖ ile mücadele eden bir isim olarak bildiğini aktaran Arslan, suçlamalara ilişkin hususlara şahit olmadığını ifade etti. Ara karar Sanık, avukatları ve tanık beyanlarının ardından ara karar yönelik mütalaasını sunması için söz verilen savcı, Uzunʹun tutukluluk halinin devam etmesini talep etti. Ardından ara kararını açıklayan mahkeme, adli kontrol şartıyla Sabri Uzunʹun tahliyesine hükmetti.

 

Kaynak: AA

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gebzeninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.