Çöpümüzün yarıya yakını gıda ürünü

Ekonomi 31.10.2020 - 19:21, Güncelleme: 01.12.2021 - 19:23 1866+ kez okundu.
 

Çöpümüzün yarıya yakını gıda ürünü

İSTİB Başkan Yardımcısı İsmet Aral Türkiye’deki gıda israf oranları ile gelişmiş ülkelerdeki oranların benzediğini söyleyerek, "Çöpümüzün neredeyse yarısı gıda ürünü." dedi.
Gıda israfının boyutlarına ilişkin değerlendirmede bulunan İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkan Yardımcısı İsmet Aral, Türkiye'nin bu konudaki karnesinin dünyadaki gelişmiş ülkelerle benzeştiğine ileterek "gıda bankacılığı"nı gıda israfının engellenmesinin en iyi yollarından biri olarak gösterdi. "ÇÖPÜMÜZÜN NEREDEYSE YARISI GIDA ÜRÜNÜ, TABAĞIMIZIN DA ÜÇTE BİRİ ÇÖPE GİDİYOR." Refah içindeki ülkelerin dahi gıda israfını büyük bir başarıyla engelleyebildikleri projelerinin olmadığına dikkati çeken Aral, "Afrika gibi gıdaya erişimi zor olan coğrafyalarda gıda israfı daha az ama dünyanın geri kalanının ülkemizdeki gibi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Yani çöpümüzün neredeyse yarısı gıda ürünü, tabağımızın da üçte biri çöpe gidiyor." diye konuştu. “GIDA İHTİYACI 2050 YILINA KADAR YÜZDE 50 ARTACAK” Aral, dünyanın gıda ihtiyacının 2050 yılına kadar yüzde 50 artacağını anımsatarak, "Yani eğer biz gıda israfını bugün engelleyemezsek, gıdanın önemini yoklukla öğreneceğiz. Bu çok acı bir bedel olur. Tek amacımız bunu engellemek. Biz gıda israfının engellenebileceğine ve torunlarımıza bolluk ve bereket içinde bir dünya bırakacağımıza inanıyoruz." ifadelerini kullandı. İSTİB'in düzenlediği "Gıda İsrafını Engelleme Projesi" kapsamında dünyadaki örnekleri, uygulamaları, başarılı ve başarısız girişimleri ve mevzuatları çalıştıklarını kaydeden Aral, her ülkenin kendi dinamiklerine göre farklı değişkenleri olmasına karşın prensipte gıdanın çöpe gitmeyip insan ile buluşması gerektiğini ve bu konuda Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) küresel ve bölgesel birçok iyi proje yürüttüğünü dile getirdi. "İSRAFI ÖNLEMEDE HER KADEME İÇİN AYRI ÇÖZÜM VAR" Gıda kaybı ve israfının farklılığına dikkati çeken Aral, "Üretimin aşamalarından olan tarla, fabrika öncesi depolama ve fabrikadaki işleme safhalarında ortaya çıkan 'gıda kaybıdır'. Fabrikadan sonra bayi, toptancı, perakendeci, ev dışı tüketim ve evlerde ortaya çıkan ise 'gıda israfıdır'." şeklinde konuştu. "GIDA BANKACILIĞI, İSRAFIN ENGELLENMESİNDE EN İYİ YOLLARDAN BİRİ" Gıda bankacılığını çoğunluğu israf edilecek olan gıda ürünlerini toplayan ve ihtiyaç sahiplerine ileten organizasyonlar olarak tanımlayan Aral, "Gıda toplanan yerler çiftlikler, üreticiler, distribütörler, perakende satış mağazaları ve tüketicilerdir. Bu gıdalar bir gıda bankacılığı ağı sistemi aracılığıyla ihtiyaç sahiplerine dağıtılır. Gıda bankacılığı yapanlar dernekler, vakıflar, yerel yönetim destekli kurumlar ve dezavantajlı kişiler için çalışan yardım kuruluşlarıdır." dedi. "TOPYEKÜN BİR ÇABA GEREKİYOR" Tarım ve Orman Bakanlığının başlatmış olduğu "Gıdanı Koru, Sofrana Sahip Çık" programının çok memnun edici olduğunu vurgulayan Aral, israfla mücadele konusunda topyekün harekete geçilmesi gerektiğini belirterek, "Biz İSTİB olarak kendimizi sorumlu hissettik ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Örneğin biz Türkiye Aşçılar Federasyonu ile restoranlardaki israfın boyutunun tespiti ve önlenmesine yönelik bir çalışma yapacağız." dedi.
İSTİB Başkan Yardımcısı İsmet Aral Türkiye’deki gıda israf oranları ile gelişmiş ülkelerdeki oranların benzediğini söyleyerek, "Çöpümüzün neredeyse yarısı gıda ürünü." dedi.

Gıda israfının boyutlarına ilişkin değerlendirmede bulunan İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkan Yardımcısı İsmet Aral, Türkiye'nin bu konudaki karnesinin dünyadaki gelişmiş ülkelerle benzeştiğine ileterek "gıda bankacılığı"nı gıda israfının engellenmesinin en iyi yollarından biri olarak gösterdi.

"ÇÖPÜMÜZÜN NEREDEYSE YARISI GIDA ÜRÜNÜ, TABAĞIMIZIN DA ÜÇTE BİRİ ÇÖPE GİDİYOR."

Refah içindeki ülkelerin dahi gıda israfını büyük bir başarıyla engelleyebildikleri projelerinin olmadığına dikkati çeken Aral, "Afrika gibi gıdaya erişimi zor olan coğrafyalarda gıda israfı daha az ama dünyanın geri kalanının ülkemizdeki gibi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Yani çöpümüzün neredeyse yarısı gıda ürünü, tabağımızın da üçte biri çöpe gidiyor." diye konuştu.

“GIDA İHTİYACI 2050 YILINA KADAR YÜZDE 50 ARTACAK”

Aral, dünyanın gıda ihtiyacının 2050 yılına kadar yüzde 50 artacağını anımsatarak, "Yani eğer biz gıda israfını bugün engelleyemezsek, gıdanın önemini yoklukla öğreneceğiz. Bu çok acı bir bedel olur. Tek amacımız bunu engellemek. Biz gıda israfının engellenebileceğine ve torunlarımıza bolluk ve bereket içinde bir dünya bırakacağımıza inanıyoruz." ifadelerini kullandı.

İSTİB'in düzenlediği "Gıda İsrafını Engelleme Projesi" kapsamında dünyadaki örnekleri, uygulamaları, başarılı ve başarısız girişimleri ve mevzuatları çalıştıklarını kaydeden Aral, her ülkenin kendi dinamiklerine göre farklı değişkenleri olmasına karşın prensipte gıdanın çöpe gitmeyip insan ile buluşması gerektiğini ve bu konuda Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) küresel ve bölgesel birçok iyi proje yürüttüğünü dile getirdi.

"İSRAFI ÖNLEMEDE HER KADEME İÇİN AYRI ÇÖZÜM VAR"

Gıda kaybı ve israfının farklılığına dikkati çeken Aral, "Üretimin aşamalarından olan tarla, fabrika öncesi depolama ve fabrikadaki işleme safhalarında ortaya çıkan 'gıda kaybıdır'. Fabrikadan sonra bayi, toptancı, perakendeci, ev dışı tüketim ve evlerde ortaya çıkan ise 'gıda israfıdır'." şeklinde konuştu.

"GIDA BANKACILIĞI, İSRAFIN ENGELLENMESİNDE EN İYİ YOLLARDAN BİRİ"

Gıda bankacılığını çoğunluğu israf edilecek olan gıda ürünlerini toplayan ve ihtiyaç sahiplerine ileten organizasyonlar olarak tanımlayan Aral, "Gıda toplanan yerler çiftlikler, üreticiler, distribütörler, perakende satış mağazaları ve tüketicilerdir. Bu gıdalar bir gıda bankacılığı ağı sistemi aracılığıyla ihtiyaç sahiplerine dağıtılır. Gıda bankacılığı yapanlar dernekler, vakıflar, yerel yönetim destekli kurumlar ve dezavantajlı kişiler için çalışan yardım kuruluşlarıdır." dedi.

"TOPYEKÜN BİR ÇABA GEREKİYOR"

Tarım ve Orman Bakanlığının başlatmış olduğu "Gıdanı Koru, Sofrana Sahip Çık" programının çok memnun edici olduğunu vurgulayan Aral, israfla mücadele konusunda topyekün harekete geçilmesi gerektiğini belirterek, "Biz İSTİB olarak kendimizi sorumlu hissettik ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Örneğin biz Türkiye Aşçılar Federasyonu ile restoranlardaki israfın boyutunun tespiti ve önlenmesine yönelik bir çalışma yapacağız." dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gebzeninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.